Yazar "Dündar, Serkan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Dental implant başarısının ve hasta profilinin değerlendirilmesi: Retrospektif bir çalışma(Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, 2013) Eltas, Abubekir; Dündar, Serkan; Uzun, İsmail Hakkı; Arslan, Meral MalkoçÖz: Amaç: Bu çalışma 2010-2011 yıllarında yapılmış Straumann ve Xive dental implantların implant başa- rısızlığını etkileyen faktörlere göre değerlendirilmesini ve implant yaptıran hastaların profilinin belirlenmesini amaçladı. Gereç ve Yöntem: 2010-2011 yıllarında 79 hastaya dental implant tedavisi için risk oluşturacak para- metreler değerlendirilerek (sistemik hastalık, sigara, implantın boyutları, diş kayıp nedeni, implantın yerleştirildiği çene ve bölge, ilave cerrahi işlemler) 193 implant yerleştirildi. Klinik ve radyografik değerlendir- meler hastaların kontrol seanslarında kaydedildi. İmplant başarısı ağızda kalım oranı olarak değerlen- dirildi. İmplantın yerleştirilmesi ve son kontrol arası süre veya implantın kaybedildiği zaman aralığı imp- lantın ağızda kalım süresi olarak kabul edildi. Bulgular: Bu çalışmada toplam 79 hastaya yapılan 193 implant değerlendirildi. Hastaların 6’sı tam dişsiz iken, 73’ü kısmi dişsizliğe sahipti. Kısmi dişsiz hasta- ların 20’sinde tek diş eksikliği, 19’unda dişli sonlanan birden fazla diş eksikliği görüldü. 34 hasta ise dişsiz sonlanan vakalardı. Hasta öykülerinde 50 hastada diş kayıplarının çürük ve endodontik problem nedeniyle, 28 hastada ise periodontal hastalıklar sonucu diş ka- yıplarının meydana geldiği tespit edildi. Bu çalışmada implant kayıp oranı %2.6’dır. Kaybedilen implantların 4’ü periimplantitis nedeniyle yüklemeden önce kaybe- dilirken, 1’i yüklemeden sonra implant boyun kırığı nedeniyle kaybedildi. Sonuç: İmplantların başarı oranı %97,4’dür. Sigara ve periodontal hastalık implant başarısını etkileyen önemli faktörlerdendir. Başlık (İngilizce): Assesement of dental implant success and patient profile: A retrospective study Öz (İngilizce): Objective: This study made in 2010-2011 years and Xive Straumann dental implants and implant failure was evaluated on the factors influencing the determination of the profile of patients who have sought to implant. Material and Methods: At 2010-2011 years 79 patients evaluated pose risks of dental implant treatment in the parameters (systemic disease, smoking, implant dimensions, due to loss of teeth, chin implant is placed and thearea, additional surgical procedures), 193 implants were placed. Patients’s clinical and radiographic evaluations were recorded in control sessions. The success rate of implant survival was evaluated as the mouth. Placement date of the implant and the implant’s lost date or time interval between the last control period was considered to be survival of the implant in the mouth. Results: In this study, a total of 193 implants were evaluated in 79 patients. 6 patients fully edentulous, 73 had partial edentulism. 20 patients with partial edentulous had single tooth loss and 19 patients had was more than one tooth loss . In 34 patients had edentulous dentition finite. 50 patients had lost the tooth due to tooth caries and endodontic problems, 28 patients had lost the tooth as a result of periodontal disease occurred in were identified. İn this study the implant loss rate is 2.6%. 4 implants had lost because of the periimplantitis before loading, and 1 had lost after installing. Conclusion: In this study the success rate of implants is 97.4%. Smoking and periodontal disease are important factors affecting the success of the implant.Öğe Familial hereditary gingival fibromatosis: a rare case report(İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2013) Dündar, Serkan; Uslu, Mustafa Özay; Toy, Vesile Elif; Eltas, AbubekirHereditary gingival fibromatosis is a rare genetic condition characterized by varying degrees of growth attached gingiva. It usually develops as an isolated disorder but can be one feature of a multi systemic syndrome. In severe cases resective surgery of the fibromatosis excess tissue is the treatment available however, recurrence is a common feature. In this case a 28-year-old healty male is reported who presented a familial hereditary gingival fibromatosis, characterized with severe gingival overgrowth, involving the maxillary and mandibular arches.Öğe Ligatürle Deneysel Periodontitis Uygulanan Ratlarda Kısıtlama Stresinin Periodontal Doku Yıkımına Etkisinin İncelenmesi(Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi, 2018) Dündar, Serkan; Dedeoğlu, Numan; Yıldırım, Tuba Talo; Bozoğlan, Alihan; Çakmak, Ömer; Bulmuş, ÖzgürÖz: Amaç: Bu çalışmada, ligatürle deneysel periodontitis uygulanan ratlarda kısıtlama stresinin periodontal doku yıkımına etkilerinin radyolojik ve biyokimyasal yöntemlerle incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 390-450 gram ağırlığında 20 adet yetişkin dişi Spraque Dawley rat dahil edildi. Ratlar kontrol (n=10) ve stres (n=10) grubu olmak üzere 2 eşit gruba ayrıldı. Çalışmanın başlangıcında tüm deneklerin ağırlık ölçümleri yapıldı. Tüm ratların sağ-sol alt çene 1.molar dişleri etrafına, genel anestezi altında ipek sütürler dişeti altında olacak şekilde yerleştirildi ve sütürler dişlerin mezialinde düğümlendi. Kontrol grubu ratlara 28 günlük deney süresince ek her hangi bir işlem uygulanmazken, stres grubu ratlara günlük 2.5 saat kısıtlama stresi uygulandı. Yirmi sekiz günlük deney süresinden sonra ratların ağırlık ölçümleri yapıldı, ardından denekler derin anestezi altında sakrifize edildi. Tüm ratların alt sağ-sol çeneleri radyolojik kemik yıkımlarının belirlenmesi amacıyla alındı. Ayrıca tüm deneklerin kan serumlarından kortizol değerleri biyokimyasal analiz ile belirlendi. Veriler ortalama ve standart sapma kullanılarak ifade edildi. Verilerin istatistiksel analizinde student-t testi kullanıldı. Bulgular: Radyolojik kemik yıkımı analizleri sonucunda meziyal ve distal kemik yıkımı yüzdeleri açısından gruplar arasında istatistiksel bir fark tespit edilmedi (P>0.05). Stres grubunun ağırlık ortalamaları kontrol grubundan düşük tespit edildi (P<0.05). Kan serum kortizol değerleri stres grubunda kontrol grubuna göre yüksek tespit edildi (P<0.05). Sonuç: Radyolojik verilere göre 28 günlük kısıtlama stresinin periodontal doku yıkımı üzerinde bir etkisi tespit edilememiştir. Ayrıca kısıtlama stresi deneklerde stres belirteci olan serum kortizol düzeylerinde artışa neden olmuştur ve bir diğer stres belirteci olan kilo kaybına yol açmıştır. Başlık (İngilizce): The Investigation of the Effects of The Restrain Stress on Periodontal Tissue Loss in Ligature Induced Periodontitis in Rats Öz (İngilizce): Objective: The aim of this study is to investigate the radiological and biochemical examination of periodontal tissue destruction in ligature induced experimental periodontitis in restrain stress model. Materials and Methods: Twenty adult female Spraque Dawley rats weighing 390-450 grams were included in the study. Rats were divided in two groups; controls (n =10) and stress (n = 10). At the beginning of the study, rats weights were measured. Ligatures were placed around both left and right mandibular first molars subgingivally of the all rats in general anesthesia. Control group rats were not subjected to any additional treatment during the 28-day experimental period and stress group rats were applied restraint stress 2.5 hours per day. After a period of 28 days of experimentation, the rats were sacrificed in the deep anesthesia following weighing. Both left and right mandible of all rats were taken to determine the radiological bone destruction. In addition, cortisol levels of blood serum of all rats were determined by biochemical analysis. All datas were shown using with mean and standard deviation. Results: After the radiological analysis no statistically significant difference was not detected between controls and stress groups in mesial and distal periodontal bone destruction percentages (P>0,05). The mean weight of the stress groups is lower than controls (P<0,05). Blood cortisol values are detected as higher in stress group when compared with the controls (P<0,05). Conclusion: According to the radiological analysis, 28 day restrain stress did not effect the periodontal tissue destruction. In addition, restraint stress caused an increase in serum cortisol levels, which is a stress indicator in rats, and also weight loss, which is an other stress indicator.Öğe LOKALİZE DİŞETİ ÇEKİLMESİ TEDAVİSİNDE KORONALE KAYDIRILAN FLEP VE TROMBOSİTTEN ZENGİN FİBRİN İLE KORONALE KAYDIRILAN FLEP VE SUBEPİTELYAL BAĞ DOKUSU GREFTİNİN KARŞILAŞTIRILMASI: BİR OLGU SUNUMU(2018) Eltas, Abubekir; Dündar, Serkan; Uslu, Mustafa ÖzayÖz: Bu vakanın amacı olgumuzda maksiller kanin dişlerdeki Miller Sınıf-I dişeti çekilmelerinde koronale kaydırılan flep (KKF) ve subepitelyal bağ dokusu grefti (SBDG) tedavisi ile KKF ve trombositten zengin fibrin (TZF) tedavisinin sonuçlarını karşılaştırmaktı. Sistemik açıdan sağlıklı 31 yaşında bayan hasta, kliniğimize dişlerinde hassasiyet ve estetik şikayeti ile başvurdu. Maksiller sağ ve sol kanin dişinde Miller Sınıf-I dişeti çekilmesi mevcuttu. Hastadan alınan kandan TZF elde edildi. Dişeti çekilmelerinin tedavisi için her iki dişte önce tam kalınlık mukoperiostal flep kaldırıldıktan sonra mukogingival birleşimden itibaren yarım kalınlık flep kaldırıldı. Kök yüzeyi debridmanı gerçekleştirildikten sonra papil bölgesi deepitelize edildi ve TZF interdental papile süture edildi. Sol kaninde ise SBDG papillere süture edildi. Her iki mukoperiostal flep koronale kaydırılarak kök yüzeyi kapatıldı. Operasyon bölgesi öjenolsüz bir pat ile korundu. Hastaya operasyon sonrası antienflamatuvar ve klorheksidin glukonat içeren gargara reçete edildi. Operasyon sonrası erken dönemde herhangi bir komplikasyon izlenmedi. Pat ve süturlar operasyondan 10 gün sonra alındı. Bir ay sonra sağ kaninde %100 kök kapanmasının sağlandığı görüldü. Sol kaninde ise 1.5 mm dişeti çekilmesi mevcuttu ve keratinize dişeti kalınlığı TZF uygulanan dişe göre daha fazlaydı. On beş ay sonraki dişeti çekilmesi her iki tarafta da 1 mm olarak ölçüldü. Lokalize Miller Sınıf-I ve sınıf-II dişeti çekilmelerinde TZF kullanılarak yapılan tedaviler hakkında başarılı klinik sonuçlar bulunmaktadır. İkinci bir cerrahi müdahalenin olmaması, daha az zaman alması, donör saha morbiditesinin ortadan kalkması ve post-operatif rahatsızlığın olmaması gibi avantajlarıyla TZF SBDG'ye iyi bir alternatif olarak görülmektedirÖğe Malatya şehir merkezi ve yakın beldelerde 7 - 14 yaş arasındaki çocuklarda periodontal durumun değerlendirilmesi(Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, 2012) Eltas, Abubekir; Uslu, Mustafa Özay; Ersöz, Mustafa; Güler, Çiğdem; Dündar, Serkan; Eltas Dengizek, ŞeydanurÖz: Amaç: Bu çalışmanın amacı Malatya şehrinde yaşayan 7 – 14 yaş arasındaki çocuklarda periodontal durumun saptanması ve yaş ile ilişkili olarak periodontal durumdaki değişimlerin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Malatya şehir merkezi ve merkeze yakın beldelerde yaşayan 7-14 yaş arasındaki 1115 öğrenci dahil edildi. Periodontal durum; plak indeksi (PI) ve sondalamada kanama (SK) kullanılarak değerlendirildi. Bulgular: PI, SK skorları ve periodontal hastalık prevelansı kızlarda erkeklerden daha düşük (p<0.05), diş fırçalama alışkanlığı ise daha fazla bulundu (p<0.05). PI ve SK skorlarındaki farklılıklar, cinsiyetler açısından değerlendirildiğinde 7-9 yaş arasında önemsiz bulundu (p>0.05). PI ve SK skorları yaş ile birlikte istatistiksel olarak anlamlı oranda artarken 14 yaşındaki kızlarda azalma gözlendi (p<0.05). Periodontal hastalığın her iki cinsiyette yaşa bağlı olarak arttığı belirlendi (p<0.05). Sonuç: Yetersiz ağız bakımı sonucu Malatya ilinde yaşayan 7-14 yaş arasındaki çocuklarda periodontal hastalık şiddet ve prevalansının yaşla doğru orantılı olarak arttığı tespit edildi. Toplumun periodontal sağlığının arttırılması için, ağız ve diş sağlığı ile ilişkili eğitimlerin çocuklara 9 yaş öncesi verilmesi gerekmektedir.Öğe Numerical analysis of the effect of implant geometry to stress distributions of the three different commercial dental implant system(Cumhuriyet University Faculty of Dentistry, 2015) Topkaya, Tolga; Solmaz, Murat Yavuz; Dündar, Serkan; Eltaş, AbubekirObjectives: The success of dental implants is related to the quality, quantity of local bones, implant design and surgical technique. Implant diameter and length are accepted as key factors. Present work focuses to investigate the effect of titanium implant geometry to stress distributions in implant system. Materials and Methods: For this purpose three different implant models which are currently being used in clinical cases constructed by using ANSYS Workbench 12.1. The stress distributions on components of implant system under static loadings were analyzed for all models. Results: The maximum stress values that occurred in all components happen in the case of loading in which the Nucleoss T-4 (Nucleoss, Turkiye) implant is used, but the occurred lowest stress values happen in the case of Fi loading in which Nobel Active (Nobel Biocare, Zurich, Switzerland) implant is used. In all models, the maximum tensions have occurred in the neck region of the implants. Conclusions: The crestal bone loss in the neck region of the implants reduced the long-term survival rate of implants.The length and the size of the implant are the two important factors in the stress distribution.Öğe Obezite-periodontalhastalık ilişkisi ve roloynayan olasımekanizmalar(2020) Toy, Vesile Elif; Dündar, Serkan“Sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal veya aşırı miktarda yağ birikimi’’ olarak tanımlanan obezite kronik, inflamatuar, multifaktöriyel bir hastalıktır. Sedanter yaşam tarzı ve yüksek yağlı diyet tüketiminin yol açtığı obezite tüm yaş gruplarında hızla artarak küresel bir sorun ve halk sağlığı problemi haline gelmiştir. Birçok kronik inflamatuar hastalık ve kanser gelişimi için temel risk faktörü olduğu belirlenen obezitenin periodontitise duyarlılığı da arttırdığı ileri sürülmüştür. Periodontal hastalık, birçok faktör tarafından modifiye edilebilen, dişleri destekleyen dokuların kronik inflamatuar, multifaktöriyel hastalığıdır. Hem obezite hem de periodontitis sistemik inflamasyonla ilişkili olduğundan, bu iki durumun ortak bir patofizyoloji ile bağlantılı olduğu söylenebilir. Obezite ile periodontitis arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalar, aşırı kilolu / obez kişilerde artmış periodontitis riskinin görüldüğünü bildirmişlerdir. Bu ilişkideki patofizyolojik mekanizmalar belirsiz olsa da, kronik inflamatuar durum ve oksidatif stresin sonucu olarak insülin direnci gelişiminin obezite ile periodontitis arasındaki ilişkide rol oynayabileceği belirtilmiştir. Bu derlemede mevcut literatürün ışığı altında, obezite-periodontal hastalık ilişkisi ve bu ilişkide rol oynayan olası mekanizmalar özetlenmektedir.Öğe Papillon lefevre syndrome and oral findings in pediatric patient: a rare case report(İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2013) Dündar, Serkan; Ersöz, Mustafa; Yücel, Eriş Sinan; Çelik, Özge; Eltas, AbubekirPapillon-Lefevre Syndrome (PLS) is a rare autosomal recessive disorder. Cathepsin C Gene mutation are responsible for the etiology. PLS characterized by palmoplantar keratosis and severe periodontal destruction in early ages, affecting the primary and permanent dentition. In this case, we aimed to present a rare PLS and its oral findings.Öğe Ratlarda deneysel periodontitis modelinde arjinin silikat inositol kompleksin periodontal dokulara etkisinin biyokimyasal, histopatolojik ve radyografik olarak incelenmesi(İnönü Üniversitesi, 2014) Dündar, SerkanArjinin silikat inositol (ASİ) kompleksi oluşturan arjininin ve silikonun; kemik mineral yoğunluğunu, kıkırdak, bağ ve damar dokularının kollajen miktarını arttırabileceği yönündeki çalışmaların sonuçlarına dayanılarak periodontal hastalıklarda konak modülasyonu amacıyla alternatif olabileceği düşünülmektedir. Bu araştırmanın amacı önceden ASİ kompleks diyet ile beslenen ratlarda periodontitis oluşturarak bu kompleksin periodontal dokulara etkisini biyokimyasal, immünolojik, histopatolojik ve radyolojik değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Ağırlıkları ortalama 138 gr olan 8 haftalık dişi 52 sprague dawley rat 4 gruba ayrıldı. Gruplar; 1) Konrol Grubu (n=13): Standart rat diyetiyle deney süresince beslenen ve hiçbir işlemin uygulanmadığı grup. 2) Periodontitis Grubu (n=13): Standart rat diyetiyle 8 hafta süresince beslendikten sonra 11 günlük deneysel periodontitis oluşturulan grup. 3) ASİ I Grubu (n=13): Arjinin silikat inositol kompleksin 8 hafta boyunca 1,81 gr / kg-yem ölçeğinde standart yeme katılarak verildiği ve 8. haftanın sonunda 11 günlük deneysel periodontitis oluşturulan grup. 4) ASİ II Grubu (n=13): Arjinin silikat inositol kompleksin 8 hafta boyunca 3,62 gr/ kg-yem ölçeğinde standart yeme katılarak verildiği ve 8. haftanın sonunda 11 günlük deneysel periodontitis oluşturulan grup. On bir günlük deneysel periodontitis süresince tüm ratların beslenmesine standart yem ile devam edildi. On birinci günün sonunda tüm ratlar sakrifiye edilerek doku ve kan örnekleri alındı. Ratların sağ alt çenelerinden alınan dişeti dokularından western blot (WB) yöntemiyle interlökin 1 β (IL-1β), matriks metalloproteinaz-8 (MMP-8), reseptör aktivatör nükleer faktör kappa β (RANK), reseptör aktivatör nükleer faktör kappa β ligand (RANKL), osteoprotegerin (OPG), myeloperoksidaz (MPO) ve kan serumlarından alkalen fosfataz (ALP), kalsiyum (Ca), fosfor (P), C-reaktif protein (CRP) değerlendirilmeleri yapıldı. Mikro-komputerize tomografi verileri ile kemik yıkımı ölçümü ve kemik mineral dansitesi analizleri sağ alt çenelerden yapıldı. Histopatolojik incelemeler sol alt çenede yapıldı. Bulgular: C Reaktif protein, ASİ I ve II gruplarında periodontitis grubundan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük tespit edilmiştir (p<0.01). İnterlökin-1β ve MPO seviyeleri periodontitis grubunda ASİ'li gruplardan fazla, ASİ II grubunda ASİ I grubundan daha düşük tespit edilmiştir (p<0.05). Matriks metalloproteinaz-8, RANK, RANKL seviyeleri periodontitis grubunda ASİ'li gruplardan yüksek tespit edilmiştir (p<0.05). Osteoprotegerin seviyesi periodontitis grubunda ASİ'li gruplardan düşük, ASİ II grubunda ASİ I grubundan fazla tespit edilmiştir (p<0.05). Enflamatuvar hücre infiltrasyonu ASİ ile beslenen gruplarda periodontitis grubuna göre düşük tespit edilmiştir (p<0,01). ASİ'li grupların meziyal ve furkasyon bölgesindeki kemik yıkımı oranları periodontitis grubundan düşük tespit edilmiştir (p<0,01). Sonuç: Bu çalışmanın bulguları ASİ kompleks içeren diyet ile beslenen hayvanlarda deneysel periodontitis sonrası periodontal doku yıkımı ile ilişkili enzim/sitokin ve mediyatörlerin daha az olduğunu göstermiştir. Sonuçlar bu kompleksin konak modülasyonunda bir alternatif olabileceğini düşündürmektedir.