Yazar "Eşrefoğlu, Muammer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Dev kondiloma aküminata'da interferon alfa 2b ve elektroseksiyon ile başarılı kombine tedavi: Bir olgu sunumu(Türkiye Klinikleri Dermatoloji Dergisi, 2003) Karıncaoğlu, Yelda; Kandi, Başak; Akı, Tuba; Bayram, Nalan; Eşrefoğlu, MuammerÖz: Amaç: Dev kondiloma aküminata (DKA) perianal bölgede tümör karakterinde büyük kitleler oluşturan ve derin do-kulara infiltrasyon eğilimi olan, histopatolojik olarak tamamen benign özellik gösteren bir verrükoz kanser tipidir. DKA'da uygun tedavi seçenekleri sorun oluşturmak-tadır. Burada elektrodiseksiyon ve interferon-alfa 2b kombinasyonu ile tedavi edilen DKA'lı olgu sunuldu. Olgu Sunumu: Olgumuz 45 yaşında erkek hasta. Genital bölgede giderek büyüyen kabarıklık nedeniyle başvurdu. Pubiste ve penis kökünde 7x4cm ve 3x4cm boyutlarında karnabahar görünümünde tümöral lezyonları vardı. Histopatolojik inceleme sonucunda kondiloma aküminata tanısı konuldu ve skuamöz karsinomaya ait herhangi bir değişiklik saptanmadı. Hastanın lezyonları elektrodiseksiyon ile total olarak çıkarıldı ve interferon-alfa 2b başlandı. INF-alfa2b kümülatif olarak 100 milyon ünite uygulandı ve dokuz aylık takipte rekürrens izlenmedi. Sonuç: DKA'da elektroseksiyon ve INF-alfa2b kombinasyon tedavisinin kozmetik sonuçları iyi olan bir tedavi seçeneği olduğunu gözledik.Öğe Fine structure of the dorsal lingual epithelium of the frog, rana ridibunda(İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2000) Eşrefoğlu, Mukaddes; Temelli, Aysel; Eşrefoğlu, MuammerÖz: Bir kurbağa türü olan Rana ridibunda'nın dorsal lingual epitelinin yapısı ışık ve elektron mikroskopik olarak incelendi. Dilin bütün dorsal yüzünde düzensiz, dalgalı şekilli papillalar bulunmaktaydı. Bu papillalar yalancı çok katlı prizmatik, bazen tek katlı prizmatik epitel ile döşeliydi. Elektron mikroskopik olarak, papillar epitelin elektron yoğun granüler hücreler, mukus hücreleri, silli hücreler gibi çeşitli hücrelerden yapılı olduğu gözlendi. Papillar epitelde çok sayıda elektron yoğun granüller ve az elektron lüsent vakuoller içeren granüllü hücreler bulunmaktaydı. Epitelde bu hücrelere ilaveten, yüzeyinde siller ve mikrovilluslar içeren silli hücreler ve hemen hemen bütün sitoplazması mukus granülleri ile dolu mukus hücreleri yer almaktaydı. Çalışmamızın amacı, Rana ridibunda'nın dorsal lingual epitelinin sitolojik ve histolojik yapısını aydınlatmaktır. Başlık (İngilizce): Rana ridibunda'nın dorsaldil epitelinin ince yapısı Öz (İngilizce): The structure of the dorsal lingual epithelium of the frog, Rana ridibunda was investigated by light and transmission electron microscopy. Irregular, undulant papillae were distribu-ted over the entire dorsum of the tongue, These papillae were lined by pseudostratified columnar or sometimes simple columnar epithelium, Electron microscopy revealed that, epithelium of the papillae was composed of several kinds of cells: electrondense granular cells, mucus cells, and ciliated cells. Granular cells were located over all the papillar epithelium, and these cells contained numerous electrondense granules and a few electronlucent vacuoles. in addition to these granular cells, a number of ciliated cells that contained cilia and microvilli located on their free surface, and mucus cells that contained mucus granules in almost all the cytoplasm were located within the epithelium, The purpose of this study was to clarify the cytological and histological structure of the dorsal lingual epithelium of Rana ridibunda,Öğe Gebeliğin Ürtikerial Papül ve Plağı: Bir Olgu Sunumu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2002) Kandi, Başak; Karıncaoğlu, Yelda; Özcan, Hamdi; Eşrefoğlu, MuammerGebeliğin pruritik ürtikerial papül ve plağı (GPÜPP) periumbilikal alanda, eritemli papül ve plaklarla karakterize, çok kaşıntılı gebeliğe spesifik bir dermatozdur. Biz burada tanısı klinik ve histopatolojik olarak konulan,aşırı kilo artışı ile karakterize GPÜPP olgusunu sunuyoruz.Öğe Hailey-Hailey hastalığı: Bir olgu sunumu(2002) Karadağ, Neşe; Eşrefoğlu, Muammer; Karıncaoğlu, Yelda; Doğan, Gürsoy; Kandi, BaşakHailey-Hailey (H-H) hastalığı, kronik olarak tekrarlayan, otozomal dominant geçişli intertriginöz alanları tutan vezikülobülloz bir dermatozdur. Burada Hailey-Hailey tanısı konan ve histopatolojik olarak tanısı doğrulanan, 20 yaşında bir erkek olgu sunuldu. Ensede lokalize kalan Hailey-Hailey olgusu olması sebebiyle bildirimi uygun bulundu.Öğe Hailey-Hailey Hastalığı: Bir Olgu Sunumu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2002) Kandi, Başak; Karıncaoğlu, Yelda; Karadağ, Neşe; Doğan, Gürsoy; Eşrefoğlu, MuammerHailey-Hailey (H-H) hastalığı, kronik olarak tekrarlayan, otozomal dominant geçişli intertriginöz alanları tutan vezikülobülloz bir dermatozdur. Burada Hailey-Hailey tanısı konan ve histopatolojik olarak tanısı doğrulanan, 20 yaşında bir erkek olgu sunuldu. Ensede lokalize kalan Hailey-Hailey olgusu olması sebebiyle bildirimi uygun bulundu.Öğe Liken plannusta oral asitretin tedavisinin klinik etkinliği ve remisyon süresine etkisi(2002) Karıncaoğlu, Yelda; Kandi, Başak; Eşrefoğlu, MuammerÖz: Liken planus (LP) deri, mukoz membranlar ve saçlı deriyi etkileyen, kaşıntılı inflamatuar bir hastalıktır. LP tanısı konulan 10 hastaya, günde 50mg asitretin verilerek bu monoterapinin etkinliği değerlendirildi. Sonuçta asitretinin LP tedavisinde alternatif bir tedavi olabileceği kanaatine varıldı.Öğe Otoimmün Büllöz Hastalıklarda Güncel Tedavi Yaklaşımları(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2002) Bayram, Nalan; Eşrefoğlu, MuammerOtoimmün büllöz hastalıklar, deri ve mukozalardaki spesifik adezyon moleküllerine karşı otoantikor gelişimi ile karekterize, klinik olarak büllerle seyreden bir grup hastalıktır. Otoimmün büllü hastalıklarda genel tedavi yaklaşımı otoantikor sentezini baskılamaya yöneliktir. Bu makalede otoimmün büllü hastalıklarda güncel tedavi yaklaşımları özetlenmiştir.Öğe Rana ridibunda nm dorsal lingual epitelinde olağan dışı hücre tipleri(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2000) Eşrefoglu, Mukaddes; Temelli, Aysel; Eşrefoğlu, MuammerWe investigated uitrastructurai features of electron-dense granular cells, mucus and ciliated cells located in the dorsal lingual epithelium of Rana ridibunda recently. Within this epithelium, in addition to these cells, there were several kinds of cells. In the present study we investigated electron microscopic features of these cells. Materials and methods: Six frogs were used in this study. Anterior parts of their tongues were excised and cut into small pieces. These were fixed in 3% gluteraldehyde and 0.1% osmium tetroxide. . Specimens were dehydrated in acetone and embedded in Araldide CY212. Ultrathin sections stained with uranyl acetate and lead citrate were examined in an JEOL-IOOSX electron microscope. Results: Mitochondria rich-cells, electron-lucent dear cells and plazma cells were observed within the dorsal lingual epithelium of Rana ridibunda. Mitochondria-rich cells contained many mitochondria and glycogen granules in their cytoplasm and long microvilli on their free surface. We concluded that cuboid cells that contained a large nucleus, well developed granular endoplasmic reticulum and many lysosomes in their cytoplasm were macrophages. In addition to these cells, many plasma cells which originated from connetive tissue were located within the epithelium. Conclusion: All the cells which we observed within the dorsal lingual epithelium of Rana ridibunda are unusual cell types for the dorsal lingual epithelium of mammals.Öğe Rana ridibunda’nın dorsaldil epitelinin ince yapısı(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2000) Eşrefoğlu, Mukaddes; Temelli, Aysel; Eşrefoğlu, MuammerBir kurbağa türü olan Rana ridibunda’nın dorsal lingual epitelinin yapısı ışık ve elektron mikroskopik olarak incelendi. Dilin bütün dorsal yüzünde düzensiz, dalgalı şekilli papillalar bulunmaktaydı. Bu papillalar yalancı çok katlı prizmatik, bazen tek katlı prizmatik epitel ile döşeliydi. Elektron mikroskopik olarak, papillar epitelin elektron yoğun granüler hücreler, mukus hücreleri, silli hücreler gibi çeşitli hücrelerden yapılı olduğu gözlendi. Papillar epitelde çok sayıda elektron yoğun granüller ve az elektron lüsent vakuoller içeren granüllü hücreler bulunmaktaydı. Epitelde bu hücrelere ilaveten, yüzeyinde siller ve mikrovilluslar içeren silli hücreler ve hemen hemen bütün sitoplazması mukus granülleri ile dolu mukus hücreleri yer almaktaydı. Çalışmamızın amacı, Rana ridibunda’nın dorsal lingual epitelinin sitolojik ve histolojik yapısını aydınlatmaktır.Öğe Tinea Versikolor Tedavisinde İtrakonazol ve İtrakonazol ile Birlikte Uygulanan %2 Ketokonazol Şampuanın Etkinliğinin Karşılaştırılması: Retrospektif Çalışma(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2003) Karıncaoğlu, Yelda; Özcan, Hamdi; Akı, Tuba; Eşrefoğlu, MuammerTinea versikolor lipofilik bir maya olan Malassezia furfur’un neden olduğu sık rastlanılan yüzeyel bir mantar infeksiyonudur. Tinea versikolorda tedavi seçenekleri arasında topikal ketokonazol şampuan ve sistemik itrakonazol yer almaktadır. Çalışmamızda tek başına kullanılan itrakonazol ile itrakonazol ve %2 lik ketokonazol şampuanın birlikte uygulamalarının tedavideki etkinliklerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi amaçlandı. Materyal-Metod: Polikliğimize 1998-2002 yılları arasında başvuran ve tinea versikolor tanısı konulan hastaların dosyaları incelendi. Tedavisinde sadece itrakonazol ve itrakonazol ile birlikte ketokonazol %2 şampuan kullanılan yaygın tutulumlu olgular çalışmaya alındı. Bulgular: Çalışma grubu 29 (%56.9) erkek, 22 (%43.1) bayan toplam 51 olgudan oluştu. Hastaların 32 (%62.7)’si itrakonazol, 19 (%37.3)’u itrakonazol ile birlikte ketokonazol %2 şampuan kullanmıştı. Sadece itrakonazol kullanan olguların 21 (%65.6)’in tedaviye yanıt verdiği, 11 (%34.4)’in tedaviye yanıt vermediği, itrakonazol ile birlikte ketokonazol şampuan kullanan grupta ise bu oranların sırasıyla 17 (%89.5) ve 2 (%10.5) olduğu belirlendi. Veriler istatistiksel olarak değerlendirildiğinde her iki tedavi yöntemi arasında anlamlı fark olmadığı tespit edildi. Sonuç: Çalışmamızda itrakonazol ile birlikte ketakonazol şampuan kullanan grupta iyileşme oranı yüksek olmakla birlikte istatistiksel fark anlamlı değildir. Ancak şiddetli ve yaygın lezyonu bulunan olgularda sistemik tedaviye ek olarak ketakonazol şampuan kullanımının iyileşmeye katkı sağlayacağını düşünmekteyiz.Öğe Tinea versikolor tedavisinde topikal ve topikal tedavi ile birlikte kullanılan sistemik antimikotiklerin etkinliğinin değerlendirilmesi(Türkiye Klinikleri Dermatoloji Dergisi, 2003) Özcan, Hamdi; Karıncaoğlu, Yelda; Kandi, Başak; Eşrefoğlu, MuammerÖz: Giriş: Tinea versikolor sık olarak görülen lipofilik Malassezia türü mayalarca oluşturulan stratum korneumun yüzeyel enfeksiyonudur. Bir çok topikal ve sistemik antifungal ilaç tinea versikolor tedavisi için kullanılmakta ve sistemik ilaçların kullanımında sürekli bir artış gözlemlenmektedir. Amaç: Bu çalışmada tinea versikolor tedavisinde topikal antifungallerin ve topikal antifungallerle birlikte kullanılan sistemik ilaçların etkinliğinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Materyal ve Metod: Bu amaçla 1998-2002 yılları arasında dermatoloji kliniğine başvuran, tinea versikolor tanısı alan ve takipleri klinik gözlem ve nativ preparatla düzenli olarak yapılan, tedavi sonuçları kaydedilmiş hastaların dosyaları geriye dönük olarak değerlendirildi. Çalışmaya alınan 59 hastanın 27'si (%45.8) kadın, 32'si (%54.2) erkekti. Bu değerlendirme sonunda 23 (%39.9) hastada sadece topikal tedavi uygulandığı, 19 (%32.2) hastada topikal tedavi ile birlikte itrakonazol ve 17 (%28.8) has-tada ise topikal tedavi ile birlikte oral ketokonazol kulla-nıldığı görüldü. Bulgular: Tedavi sonrasında klinik ve mikolojik iyileşmenin yalnız topikal tedavi uygulanan grupta %82.6 (19 hasta), itrakonazolle birlikte topikal tedavi kullanan grupta %89.5 (17 hasta) ve ketokonazolle birlikte topikal tedavi kullanan grupta ise %88.2 (15 hasta) olduğu görüldü. Sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirildiğinde her üç tedavi yönteminin etkinlikleri arasında fark belirlenmedi. Sonuç: Tinea versikolor tedavisinde topikal antifungaller sistemik antifungaller kadar etkindir. Yan etki insidansı daha azdır ve tedavi maliyeti daha ucuzdur. Bu nedenle tinea versikolor tedavisinde ilk seçenek olarak kullanılmalarının, sistemik antifungallerin ise sık rekürrens gösteren veya yaygın lezyonları bulunan olgularda kullanıl-masının daha uygun olduğunu düşünmekteyiz.Öğe Unusual cell types in the dorsal lingual epithelium of the frog, Rana ridibunda(İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2000) Eşrefoğlu, Mukaddes; Temelli, Aysel; Eşrefoğlu, MuammerÖz: Amaç: Daha önceki bir çalışmamızda Rana ridibunda'nın dorsal lingual epitelinde yer alan elektron yoğun granüllü hücrelerin, mukus hücrelerinin ve silli hücrelerin ultrastrüktürel özelliklerini incelemiştik, Epitelde bu hücrelerden başka bir kaç hücre türü daha bulunmaktaydı. Çalışmamızda bu hücrelerin elektron mikroskopik özellikleri incelendi. Materyal ve metot: Çalışmada altı adet kurbağa kullanıldı. Dillerinin ön bölümleri çıkarılarak küçük parçalara ayrıldı. Parçalar %3'lük gluteraldehit ve %1'lik osmium tetroksitle fikse edildi. Asetonla dehidrate edildikten sonra Araldid CY212'ye gömüldü. Uranil asetat ve kurşun sitratla boyanan ince kesitler JEOL-100SX elektron mikroskopta incelendi. Bulgular: Rana ridibunda'nın dorsal lingual epitelinde mitokondriden zengin hücreler, elektron-lüsent şeffaf hücreler ve plazma hücreleri izlendi. Serbest yüzeylerinde uzun mikrovilluslar bulunan mitokondriden zengin hücrelerin sitoplazmalarında bol mitokondri ve glikojen bulunmaktaydı. Geniş nükleusu, iyi gelişmiş granüler endoplazma retikulumu ve lizozomları olan küboid şekilli hücrelerin makrofaj olduğu sonucuna varıldı. Bu hücrelere ilaveten epitelde bağ dokusundan kaynaklanan pek çok plazma hücresi yer almaktaydı. Sonuç: Rana ridibunda'nın dorsal lingual epitelinde gözlemlediğimiz bütün bu hücreler memelilerin lingual epitelinde bulunmayan hücre tipleridir, Başlık (İngilizce): Rana ridibunda'nın dorsal lingual epitelinde olağan dışı hücre tipleri Öz (İngilizce): Objectives: We investigated ultrastructural features of electron-dense granular cells, mucus and ciliated cells located in the dorsal lingual epithelium of Rana ridibunda recently. Within this epithelium, in addition to these cells, there were several kinds of cells. In the present study we investigated electron microscopic features of these cells, Materials and methods: Six frogs were used in this study. Anterior parts of their tongues were excised and cut into small pieces. These were fixed in 3% gluteraldehyde and 0,1% osmium tetroxide. Specimens were dehydrated in acetone and embedded in Araldide CY212, Ultrathin sections stained with uranyl acetate and lead citrate were examined in an JEOL-100SX electron microscope. Results: Mitochondria rich-cells, electron-lucent clear cells and plazma cells were observed within the dorsal lingual epithelium of Rana ridibunda. Mitochondria-rich cells contained many mitochondria and glycogen granules in their cytoplasm and long microvilli on their free surface. We concluded that cuboid cells that contained a large nucleus, well developed granular endoplasmic reticulum and many lysosomes in their cytoplasm were macrophages. In addition to these cells, many plasma cells which originated from connetive tissue were located within the epithelium. Conclusion: All the cells which we observed within the dorsal lingual epithelium of Rana ridibunda are unusual cell types for the dorsal lingual epithelium of mammals.