Yazar "Genç, Oğuzhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Coats BenzeriRetinitis Pigmentoza(Retina-Vitreus, 2015) Demirel, Ersin Ersan; Dikci, Seyhan; Genç, Oğuzhan; Yılmaz, TurgutÖz:Retinitis pigmentoza (RP); dünya genelinde en yaygın görülen, fotoreseptör hücrelerinin ilerleyici kaybı ve retinal pigment depositleriyle karakterize kalıtsal bir grup retinal dejeneratif hastalıktır. İzole olarak da görülebilen RP birçok sendrom ile birlikte bulunabilir. RP'nin rod-kon distrofisi olarak bilinen tipik formunun yanında atipik formları da mevcuttur. Eksudatif retina dekolmanı ve kistoid maküla ödemi gibi patolojileri bulunduran Coats benzeri retinitis pigmentosa atipik retinitis pigmentosa çeşitlerinden biridir. Bu çalışmada kliniğimize yaklaşık bir yıldır karanlıkta görme güçlüğü, son üç aydır da sağ gözde gün ışığında da devam eden görme azlığı şikayeti ile başvuran ve yapılan göz muayenesi sonucunda Coats benzeri RP tanısı konulan 31 yaşındaki erkek hasta sunuldu. Nadir bir RP türü olan Coats benzeri RP hakkında son yayınlar ışığında küçük bir derleme yapmayı amaçladıkÖğe Coats BenzeriRetinitisPigmentoza(2015) Demirel, Ersin Ersan; Dikçi, Seyhan; Genç, Oğuzhan; Yılmaz, TurgutRetinitis pigmentoza (RP); dünya genelinde en yaygın görülen, fotoreseptör hücrelerinin ilerleyici kaybı ve retinal pigment depositleriyle karakterize kalıtsal bir grup retinal dejeneratif hastalıktır. İzole olarak da görülebilen RP birçok sendrom ile birlikte bulunabilir. RP'nin rod-kon distrofisi olarak bilinen tipik formunun yanında atipik formları da mevcuttur. Eksudatif retina dekolmanı ve kistoid maküla ödemi gibi patolojileri bulunduran Coats benzeri retinitis pigmentosa atipik retinitis pigmentosa çeşitlerinden biridir. Bu çalışmada kliniğimize yaklaşık bir yıldır karanlıkta görme güçlüğü, son üç aydır da sağ gözde gün ışığında da devam eden görme azlığı şikayeti ile başvuran ve yapılan göz muayenesi sonucunda Coats benzeri RP tanısı konulan 31 yaşındaki erkek hasta sunuldu. Nadir bir RP türü olan Coats benzeri RP hakkında son yayınlar ışığında küçük bir derleme yapmayı amaçladıkÖğe EsansiyelTrombositozlu GençBir Hastada RetinalVen Dal Tıkanıklığı(Retina-Vitreus, 2015) Dikci , Seyhan; Genç, Oğuzhan; Yılmaz, Turgut; Gök, Zarife EkiciÖz: Esansiyel trombositoz nadir görülen, trombosit sayısının arttığı, klinik olarak asemptomatik olabildiği gibi kanama ve tromboz ile de seyredebilen, myeloproliferatif bir hastalıktır. Tanı için diğer myeloproliferatif hastalıkların ve myelodisplastik sendromun dışlanması gerekmektedir. Bu çalışmada esansiyel trombositozlu ve sağ gözde ani görme kaybı olan kırk bir yaşındaki erkek hastanın, oftalmoskopik, optik koherens tomografi ve anjiografik bulguları değerlendirildi. Kliniğimize başvuran olgunun görme keskinliği, göz içi basıncı ölçümü, ön ve arka segment muayeneleri, fundus florosein anjiogramı (FA) ve optik koherens tomografi (OKT) tetkiklerini de içeren göz muayenesi yapıldı. Sağ üst temporal retinal ven dal tıkanıklığı (RVDT) tanısı konulan olguya intravitreal anti-VEGF (vasküler endotelyal büyüme faktörü) ranibizumab (Lucentis®, Novartis) enjeksiyonu sonrasında sektöryel argon lazer fotokoagülasyon uygulandı. Olgunun sol göz muayenesi normaldi. Trombofilik faktörlerin RVDT etyopatogenezindeki rolleri tartışmalı olmakla birlikte özellikle atipik olgularda trombositoz ve diğer pıhtılaşmayı artırıcı faktörlerin varlığının araştırılması önerilirÖğe Hedefleyici Lazer Işınlarına Bağlı Maküla Hasarı: İki Olgu Sunumu(2017) Dikici, Seyhan; Demirel, Soner; Çavdar, Müfide; Genç, OğuzhanÖz: Lazerler günümüzde tıp, endüstri, laboratuvar araştırmaları, eğlence ve askeri birçok alanda kullanılmaktadır. Askeri lazer uygulamaları sıklıkla hassas mesafe ölçümleri için ve hedef işaretleyici olarak kullanılmaktadır. Retina lazer ışınlarına oldukça hassastır ve maruz kalınan lazer ışınlarının dalga boyu, gücü ve maruziyetin süresine bağlı olarak geçici veya kalıcı görme kayıpları meydana gelebilir. Lazerler fotokimyasal, mekanik veya termal etki göstererek koryoretinal skar, maküler delik, koroidal neovaskülarizasyon ve preretinal membran oluşumu gibi komplikasyonlara yol açabilirler. Lazer ışınlarından kaynaklanan retinopatilerin yönetiminde etkin ve kanıtlanmış bir tedavi bulunmamasından dolayı lazer ışınlarına maruziyetten kaçınmak önem taşımaktadır. Bu çalışmada ateşli silahlarda kullanılan lazer işaretleyici ışınına maruz kalan ve maküla hasarı gelişen iki güvenlik personeli sunuldu ve bu bağlamda lazerler ile ilgili bilgi vermek ve lazerlerin retina üzerine olan etkilerini tartışmak amaçlandı.Öğe Kazara Lens İçi Deksametazon İmplant Enjeksiyonu: İki Olgu Sunumu(Glokom Katarakt, 2017) Yılmaz, Turgut; Yeşilöz, Özgür; Tuncer, İlknur; Fırat, Murat; Genç, Oğuzhan; Dikci, SeyhanÖz: İntravitreal deksametazon implant (Ozurdex®, Allergan, USA) retina ven tıkanıklıkları (RVT) yanında diyabet ve üveit gibi nedenlere bağlı maküler ödem tedavisinde günümüzde sıkça kullanılmaktadır. Bu uygulamanın en sık görülen yan etkileri göz içi basınç artışı ve katarakt gelişimidir. Bu çalışmada intravitreal deksametazon implant uygulamasının nadir bir komplikasyonu olarak retinal ven tıkanıklığına bağlı maküla ödemi nedeniyle intravitreal uygulanması planlanan ancak implantın yanlışlıkla lens içine yerleştiği iki olguyu sunmak amaçlandı. Lens içine enjeksiyon nedenleri arasında hekim dikkatsizliği, hasta uyumsuzluğu, lokal anestezi tipi, enjeksiyon sahasının limbusa uzaklığı, hipotoni, skleral zayıfl ık, tekrarlayan enjeksiyonlara bağlı lensi tutan zonüllerde hasar oluşması ile lens pozisyonun değişmesi sayılabilir.Bu nadir komplikasyondan kaçınmak için özellikle implant uygulamaları sırasında enjeksiyon tekniğinin iyi bilinmesi önem taşımaktadır.Öğe Keratitis which is developed after keratoconus treatment with corneal cross-linking process, its causes and treatment approach: a case report(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2017) Öztürk, Emrah; Gündüz, Abuzer; Genç, Oğuzhan; Yeşilöz, ÖzgürAbstract A keratoconus patient, which is 17 years old male, is treated with corneal cross-linking process for his right eye. Two in the superior and two in the inferior, totally four corneal keratitis foci have been seen after post-operation first day controls. The superior eyelid meibomitis has been determined after detailed examination. It was thought that the keratitis foci developed because of this process. The patient hospitalizated and his treatment are reorganized. Corneal keratitis foci became smaller, corneal epithelial defects totally cicatrized after 6 days treatment and the patient was discharged. On the follow-ups, keratitis foci were recurred by a minimal nephelions. As a result, although cross-linking process of keratoconus treatments are less invasive than the other methods; bacterial keratitis can be seen in the presence of predisposing factors. Meibomitis can lead to the development of bacterial keratitis as in our case. Keywords: Keratoconus; Corneal Cross-Linking Treatment; Bacterial Keratitis; Meibomitis.Öğe Keratitis which is developed after keratoconus treatment with corneal cross-linking process, its causes and treatment approach: a case report(2017) Öztürk, Emrah; Gündüz, Abuzer; Genç, Oğuzhan; Yeşilöz, ÖzgürKeratokonus tanısı ile sağ gözüne korneal Cross-linking tedavisi uygulanan 17 yaşında erkek hasta ameliyat sonrası 1. gün kontrolünde korneada 2 adet süperiorda, 2 adet inferiorda olmak üzere 4 adet keratit odağı izlendi. Yapılan ayrıntılı muayenede üst kapakta meibomit olduğu saptandı. Keratit odaklarınında buna bağlı geliştiğini düşünüldü. Hastaya yatış verilerek tedavisi yeniden düzenlendi. Tedavinin 6. gününde keratit odaklarının küçüldüğü, epitel defektinin tamamen kapandığı tespit edilerek hasta taburcu edildi. Takiplerde keratit odaklarında minimal nefelyon oluştuğu izlendi. Sonuç olarak, Cross-linking tedavisi keratokonus tedavisinde diğer yöntemlere göre daha az invaziv olsa da işlem sonrası predispozan faktörler varlığında bakteriyel keratit görülebilmektedir. Bizim olgumuzda da olduğu gibi kapaklarda meibomit olması bakteriyel keratit gelişimine neden olabilmektedir.Öğe Keratokonus tedavisi için korneal cross-linking işlemi sonrası gelişen keratitin nedeni ve tedavi yaklaşımı: olgu sunumu(İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2017) Öztürk, Emrah; Gündüz, Abuzer; Genç, Oğuzhan; Yeşilöz, ÖzgürÖz: Keratokonus tanısı ile sağ gözüne korneal Cross-linking tedavisi uygulanan 17 yaşında erkek hasta ameliyat sonrası 1. gün kontrolünde korneada 2 adet süperiorda, 2 adet inferiorda olmak üzere 4 adet keratit odağı izlendi. Yapılan ayrıntılı muayenede üst kapakta meibomit olduğu saptandı. Keratit odaklarınında buna bağlı geliştiğini düşünüldü. Hastaya yatış verilerek tedavisi yeniden düzenlendi. Tedavinin 6. gününde keratit odaklarının küçüldüğü, epitel defektinin tamamen kapandığı tespit edilerek hasta taburcu edildi. Takiplerde keratit odaklarında minimal nefelyon oluştuğu izlendi. Sonuç olarak, Cross-linking tedavisi keratokonus tedavisinde diğer yöntemlere göre daha az invaziv olsa da işlem sonrası predispozan faktörler varlığında bakteriyel keratit görülebilmektedir. Bizim olgumuzda da olduğu gibi kapaklarda meibomit olması bakteriyel keratit gelişimine neden olabilmektedir.Öğe Ocular Findings in a Patient with Wegener Granulomatosis: Case Report(Türkiye Klinikleri Oftalmoloji Dergisi, 2017) Dikci, Seyhan; Yılmaz, Turgut; Fırat, Murat; Ulucan, Pamuk Betül; Genç, OğuzhanÖz: Wegener granülamatözü (WG), sıklıkla üst ve alt solunum yolları ile böbrekleri etkilemenin yanı sıra gözde de tutulum yapabilen kronik, sistemik inflamatuar bir hastalıktır. WG en sık 5. dekaddaki erkek hastaları etkiler ve bu hastalarda göz tutulumunun %50-60 oranında olduğu tahmin edilir. WG'de gözün orbita, nazolakrimal kanal, konjonktiva, sklera, kornea, koroid ve retina gibi çeşitli bölümleri etkilenebilir ve göz tutulumu genelde diğer organ tutulumları ile birliktedir. Bir aydır sağ gözünde gittikçe artan görme azlığı şikâyetiyle kliniğimize başvuran WG tanılı 52 yaşındaki erkek olgunun biyomikroskobik, optik koherens tomografi ve fundus fluoresein anjiyografi incelemeleri yapıldı. WG'lu hastalarda göz sıklıkla etkilenmekle birlikte, olgumuzda olduğu gibi retina ve koroidin tutulması nadirdir. Bu hastalarda, diğer organlarda aktif hastalığın habercisi olabilen göz tutulumlarının erken tanısı önem taşımaktadır.