Yazar "Mutlu, Fatma" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 19 / 19
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Analysis of interactions of nitric oxide and polyamine under cadmium stress in wheat(Tubıtak scıentıfıc & technıcal research councıl turkey, ataturk bulvarı no 221, kavaklıdere, ankara, 00000, turkey, 2015) Mutlu, Fatma; Yurekli, FusunWheat cultivars chosen for their cadmium (Cd) tolerance (Sonmez-2001) and sensitivity (Quality) were grown in Hoagland solution for 20 days and then they were treated with 100 mu M 2-(4-carboxyphenyl)-4,4,5,5-tetramethylylimidazoline-1-oxyl (cPTIO), a nitric oxide (NO) scavenger, or with 100 mu M sodium nitroprusside (SNP), a NO donor, with and without 9 mM Cd. NO, free polyamines, and Cd levels were analysed by using leaf and root samples taken 24 and 72 h after treatment. There was a significant increase in NO level in the Cd+ SNP treatment in cv. Quality cultivars at 24 and 72 h. The NO level recorded in cv. Quality was higher in the Cd and Cd+ SNP treatments at 24 h and in the SNP and Cd+ SNP treatments at 72 h compared to cv. Sonmez-2001. Spermidine (Spd) had the highest amount of amine. In almost all treatments, the sensitive cultivar Quality included higher contents of Spd, putrescine, and spermine compared to cv. Sonmez-2001. Quality presented higher levels of Cd accumulation in root and leaf tissues in all treatments compared to Sonmez-2001.Öğe ASSESSMENT OF PHYTOTOXIC AND GENOTOXIC EFFECTS OF ANATASE TiO2 NANOPARTICLES ON MAIZE CULTIVAR BY USING RAPD ANALYSIS(Parlar Scientific Publications (P S P), 2018) Mutlu, Fatma; Yurekli, Fusun; Mutlu, Birol; Emre, Fatma Bilge; Okusluk, Funda; Ozgul, OnurIn this study, early phytotoxic and genotoxic effects of chemically synthesized nano-TiO2 (anatase) were investigated in seedlings of maize (Zea mays cv. Hido). Control (Hoagland) and NaCl (300 mM) groups were administered with nano-TiO2 (0.1%, 0.2% and 0.3%). Seed germination and seedling growth parameters of maize cultivar were markedly inhibited by salt stress. Nano-TiO2, without depending on concentration, was found to be ineffective on germination percentage in all administrations. On the contrary, nano-TiO2 caused significant increases in root-stem length and fresh-dry weights especially in NaCl+nano-TiO2 administrations. In salt administered samples, 0.3% nano-TiO2 increased root length 1.4 fold, stem length 4.8 fold, and fresh weight 1.2 fold. Genotoxic properties of nano-TiO2 in seedlings of maize were evaluated by using randomly amplified polymorphic DNA (RAPD-PCR). In RAPD analysis, 20 RAPD primers were found to produce unique polymorphic band profiles at different concentrations of nano-TiO2 maize seedlings. Genomic template stability (GTS), a qualitative measurement of changes in RAPD patterns of genomic DNA, decreased depending on increasing nano-TiO2, NaCl, and NaCl+nano-TiO2 concentrations. Therefore, it could be concluded that nano-TiO2 of appropriate dose can be used to ameliorate negative effects of salt stress by increasing growth potential of maize.Öğe BİLİM VE SANAT MERKEZİ ÖĞRENCİLERİNİN PROJE KAVRAMINA İLİŞKİN METAFORİK ALGILARININ İNCELENMESİ(2020) Nacaroğlu, Oğuzhan; Mutlu, FatmaÖz: Bu araştırmada, Malatya Bilim ve Sanat Merkezi’nde öğrenim gören özel yetenekli öğrencilerin “proje” kavramına ilişkin algılarını metaforlar aracılığıyla belirlemek amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yönteminden fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Bilim ve Sanat Merkezi’nde öğrenim gören ve proje çalışmalarına katılmış 93 özel yetenekli öğrenci oluşturmaktadır. Veriler, öğrencilerin “Proje …gibidir. Çünkü…” ifadelerine verdikleri cevaplara göre toplanmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Veri analizinde elde edilen metaforlar, kategoriler şeklinde ifade edilmiş olup toplam dokuz kavramsal kategori oluşturulmuştur. Öğrenci metaforlarının en çok “Üreten ve yol gösteren” (%28,7) kavramsal kategorisi altında yer aldığı tespit edilmiştir. Buradan hareketle öğrencilerin, projelerin yol gösterici ve üretime dayalı özelliğini ön plana çıkardıkları görülmektedir. Çalışma sonucunda öğrencilerin geliştirdikleri metaforlar ve gerekçeleri incelendiğinde; proje kavramına ilişkin olumlu düşüncelere sahip oldukları belirlenmiştir. Bununla birlikte bazı öğrencilerin “Belirsizlik ve faydasızlık” (%4,5) kategorisinde proje hakkında fikir sahibi olmadıkları, hatta projelerin gereksiz ve faydasız olduğu algısına sahip oldukları da tespit edilmiştir. Bu kapsamda Bilim ve Sanat Merkezi’nde yürütülen proje çalışmalarının amacı, önemi ve içeriğinin belli dönemlerde bu alanda uzman kişiler tarafından öğrencilere aktarılması önerilmektedir.Öğe Bilim ve sanat merkezinde görev yapan öğretmenlerin proje tabanlı öğretim yapabilmelerine ilişkin öz yeterlilikleri(İnönü üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2018) Mutlu, Fatma; Nacaroğlu, OğuzhanBu çalışmada, Malatya Bilim ve Sanat Merkezi’nde görev alan öğretmenlerin proje tabanlı öğretim uygulamalarına ait öz yeterliliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada nicel araştırma yöntemi desenlerinden tarama deseni tercih edilmiştir. Çalışma grubunu 2018-2019 yılı Malatya ili Bilim ve Sanat Merkezi’nde görevli 51 öğretmen oluşturmaktadır. Bu amaçla araştırmada, veri toplama aracı olarak Mutlu ve Yıldız-Fidan (2018) tarafından geliştirilen 5 alt boyuttan ve 24 maddeden oluşan “proje tabanlı öğretim uygulama öz yeterlilik ölçeği” kullanılmıştır. Kullanılan ölçeğe yönelik gerekli geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış ve Cronbach alfa güvenirlik katsayısı 0.86 olarak bulunmuştur. Araştırmaya katılan öğretmenlerin proje tabanlı öğretim uygulamalarına yönelik öz yeterlilik düzeylerinin 3.69 ortalama ile iyi düzeyde olduğu; 3 öğretmenin çok az yeterli, 34 öğretmenin biraz yeterli, 14 öğretmenin ise oldukça yeterli olduğu belirlenmiştir. Ölçeğin boyutları incelendiğinde en düşük ortalamaya sahip oldukları boyutun “Uygulama ve Değerlendirme”, en yüksek ortalamaya sahip oldukları boyutun ise “Proje sürecine hakimiyet ve rehberlik etme” olduğu görülmektedir. Diğer taraftan PTÖ uygulamasına yönelik öz yeterlilik inanç düzeylerinin cinsiyet ve mesleki deneyim açısından anlamlı farklılık göstermediği de tespit edilmiştir. Bununla birlikte elde edilen diğer sonuçlar çerçevesinde önerilerde bulunulmuştur.Öğe ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLARA DAYALI LABORATUVAR UYGULAMALARININ TÜRKİYE'DEKİ ÖĞRENCİLERİN LABORATUVAR DERSLERİNDEKİ TUTUMLARINA ETKİSİ: BİR META-ANALİZ ÇALIŞMASI(2019) Baysal, Yunus Emre; Mutlu, Fatma; Kış, AliÖz: Bu araştırmada, çağdaş yaklaşımlara dayalı laboratuvar uygulamalarının öğrencilerin laboratuvara yönelik tutumları üzerindeki etkisini inceleyen çalışmalar meta-analiz yöntemi ile incelenmiştir. Bunun için 2000-2017 yılları arasında Türkiye’de yapılmış çalışmalarla ilgili literatür taraması yapılmıştır. Literatür taraması sonucunda çağdaş yaklaşımlara dayalı laboratuvar uygulamalarının öğrencilerin laboratuvar derslerine olan tutumları üzerine etkisine ilişkin ve kodlama protokolüne uygun verileri içeren toplam 20 çalışma meta-analize dâhil edilmiştir. Toplam örneklem sayısının 1406 olduğu bu çalışmada, yayın türleri, ölçek türleri, fen alanları, uygulama bölgeleri ve deneysel desen türlerinde moderatör analizi yapılmıştır. Araştırmaya dâhil edilen çalışmaların tamamının pozitif etki büyüklüğü değerine sahip oldukları belirlenmiştir. Çalışmaların etki büyüklüğü hesaplamaları; heterojenlik, yayın yanlılığı ve ara değişken analizleri “Comprehensive Meta Analysis” istatistik programı kullanılarak yapılmıştır. Çağdaş laboratuvar yaklaşımlarının öğrencilerin laboratuvara yönelik tutumlarına ilişkin genel etki büyüklüğü değeri rastgele etkiler modeli kullanılarak 0.381 ile 0.733 güven aralığında d=0.557 (%95 CI, SE=0.090) olarak belirlenmiştir. Cohen, Manion ve Morrison (2007) tarafından yapılan sınıflandırmaya göre, çağdaş yaklaşımlara dayalı laboratuvar uygulamalarının, öğrencilerin laboratuvar derslerine yönelik tutumlarını orta düzeyde etkilediği belirlenmiştir. Yapılan moderatör analizleri sonucunda etki büyüklükleri; yayın türleri, çalışılan fen alanları, uygulama bölgeleri, deneysel desen türlerine ve ölçek türlerine göre anlamlı bir farklılık tespit edilememiştir.Öğe ENDOGENOUS POLYAMINE CONTENT IN THE WHITE ROT FUNGI Coriolus (Trametes) versicolor AND Funalia trogii(Parlar Scientific Publications (P S P), 2010) Mutlu, Fatma; Apohan, Elif; Kahraman, SibelIn this study, changes in the content of polyamines (PAs) of the white rot fungi Coriolus (Trametes) versicolor ATCC 200801 and Funalia trogii ATCC 200800 were investigated. The effects of various parameters such as initial pH, temperature, time period and the agitation rate were studied and the optimal experimental conditions were decided. Spermidine (Spd) was the most abundant polyamine in two white rot fungi. The highest Spd content was obtained at 30 degrees C temperature, 150 rev/min agitation rate and pH 3.0 for C. versicolor for 6 day incubation period. Whereas, the highest Spd content for F. trogii was found at 40 degrees C temperature, 50 rev/min agitation rate and pH 5.0 in 6 day incubation period. As a conclusion, our data show that white rot fungi produce spermidine at determining optimal culture conditions. Moreover our results demonstrate that it is possible to increase the endogenous Spd content by selecting the most optimal conditions.Öğe EXAMINATION OF PERCEPTIONS OF GIFTED STUDENTS ABOUT CLIMATE CHANGE AND GLOBAL WARMING(Sci Methodical Ctr-Sci Educologica, 2019) Mutlu, Fatma; Nacaroglu, OguzhanThe aim of this research was to examine the perceptions of gifted students about climate change and global warming from socio-scientific topics. Phenomenology design, which is a qualitative research design, was used in the research. The sample group consisted of 53 gifted students studying in a Science and Art Center located in Anatolia in the 2018-2019 academic year. As data collection tool, the draw-write-tell technique was used. The drawings of the students were grouped into four categories as causes of climate change and global warming, their results, recommendations and unacceptable drawings; whereas, the compositions of the students and the focus group interviews were collected under three categories including causes, results and recommendations as a result of content analysis. The research results suggested that while the perception levels of gifted students about the causes and possible results of climate change and global warming were high, their perception level about the solution of these problems was quite low. In addition, it was determined that students had misconceptions about climate change and global warming. Besides, the research results showed that the draw-write-tell technique was a useful tool in determining the students' perception about socio-scientific subjects.Öğe Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Proje Kavramına Yönelik Metaforik Algılarının İncelenmesi(2019) Nacaroğlu, Oğuzhan; Mutlu, Fatma; Meral, Hasan BasriÖz: Bu araştırmada, fen bilgisi öğretmen adaylarının “proje” kavramına ilişkin algılarını metaforlar aracılığıyla belirlemek amaçlanmıştır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemi desenlerinden fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2018-2019 eğitim öğretim döneminde bir devlet üniversitesinde 1. 2. 3. ve 4. sınıfta öğrenim gören 196 fen bilgisi öğretmen adayı oluşturmaktadır. Veriler, öğretmen adaylarının “Proje … gibidir. Çünkü…” ifadelerine verdikleri cevaplara göre toplanmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. İçerik analizi sonucu elde edilen metaforlar kategoriler şeklinde ifade edilmiştir. Bu kapsamda toplam on kavramsal kategori oluşturulmuştur. Bu kategoriler; “Üreten ve yol gösteren”, “Çaba gösterme”, “Hayatı kolaylaştırma”, “Çözüm üretme”, “Süreç”, “Tasarım”, “Mutluluk kaynağı”, “Öğrenmeye yardımcı”, “Gereksiz/faydasız”, ve “İhtiyaç” şeklindedir. Öğretmen adaylarının proje kavramına yönelik ürettikleri metaforların en çok “Süreç” (%23.46) kavramsal kategorisi altında yer aldığı tespit edilmiştir. Bu kategori altında yer alan metaforlar incelendiğinde öğretmen adaylarının, projenin belli bir süreç içerdiğini ve bu süreç iyi yönetildiğinde bir çok fayda sağladığını metafor formunun gerekçe kısmında ifade ettikleri görülmüştür. Bununla birlikte 1. ve 2. sınıf öğretmen adayları “Süreç”, 3. sınıf öğretmen adayları “Çaba gösterme” ve 4. sınıf öğretmen adayları ise “Üreten ve yol gösteren” kategorisi altında daha çok metafor üretmişlerdir. Buradan hareketle fen bilgisi öğretmen adaylarının proje ve proje çalışmalarına yönelik olarak olumlu bir algıya sahip oldukları söylenebilir.Öğe Fen Bilimleri Öğretmenlerinin Proje Çalışmalarına İlişkin Algılarının ve Görüşlerinin İncelenmesi(2020) Nacaroğlu, Oğuzhan; Mutlu, FatmaÖz: Bu araştırmada, fen bilgisi öğretmen adaylarının “proje” kavramına ilişkin algılarını metaforlar aracılığıyla belirlemek amaçlanmıştır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemi desenlerinden fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2018-2019 eğitim öğretim döneminde bir devlet üniversitesinde 1. 2. 3. ve 4. sınıfta öğrenim gören 196 fen bilgisi öğretmen adayı oluşturmaktadır. Veriler, öğretmen adaylarının “Proje … gibidir. Çünkü…” ifadelerine verdikleri cevaplara göre toplanmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. İçerik analizi sonucu elde edilen metaforlar kategoriler şeklinde ifade edilmiştir. Bu kapsamda toplam on kavramsal kategori oluşturulmuştur. Bu kategoriler; “Üreten ve yol gösteren”, “Çaba gösterme”, “Hayatı kolaylaştırma”, “Çözüm üretme”, “Süreç”, “Tasarım”, “Mutluluk kaynağı”, “Öğrenmeye yardımcı”, “Gereksiz/faydasız”, ve “İhtiyaç” şeklindedir. Öğretmen adaylarının proje kavramına yönelik ürettikleri metaforların en çok “Süreç” (%23.46) kavramsal kategorisi altında yer aldığı tespit edilmiştir. Bu kategori altında yer alan metaforlar incelendiğinde öğretmen adaylarının, projenin belli bir süreç içerdiğini ve bu süreç iyi yönetildiğinde bir çok fayda sağladığını metafor formunun gerekçe kısmında ifade ettikleri görülmüştür. Bununla birlikte 1. ve 2. sınıf öğretmen adayları “Süreç”, 3. sınıf öğretmen adayları “Çaba gösterme” ve 4. sınıf öğretmen adayları ise “Üreten ve yol gösteren” kategorisi altında daha çok metafor üretmişlerdir. Buradan hareketle fen bilgisi öğretmen adaylarının proje ve proje çalışmalarına yönelik olarak olumlu bir algıya sahip oldukları söylenebilir.Öğe FEN BİLİMLERİ VE SINIF ÖĞRETMENLERİNİN PROJE TABANLI ÖĞRETİM UYGULAMALARINA İLİŞKİN ÖZ YETERLİLİKLERİNİN İNCELENMESİ(2018) Fidan, Nurhan Yıldız; Mutlu, FatmaBu çalışmanın amacı, fen bilimleri ve sınıf öğretmenlerinin proje tabanlı öğretim uygulama öz yeterlilik düzeylerinin belirlenerek, cinsiyet, bölüm, fakülte, mesleki deneyim ve görev yapılan yerleşim yeri değişkenleri açısından incelenmesidir. Bu amaçla veri toplama aracı olarak araştırmacılar geliştirilen 5 alt boyuttan ve 24 maddeden oluşan “proje tabanlı öğretim uygulama öz yeterlilik ölçeği” kullanılmıştır. Nedensel karşılaştırma modeli ile gerçekleştirilen araştırmanın örneklemi 2013-2014 yılı Malatya İli Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı ortaokul ve ilkokullarda görev yapmakta olan 76 fen bilimleri öğretmeni ile 178 sınıf öğretmeninden oluşmaktadır. Veriler, betimsel istatistikler Mann Whitney U ve Kruskal Wallis H testi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda, fen bilimleri öğretmenlerinin proje tabanlı öğretim uygulamalarına yönelik öz yeterlilik inanç düzeylerinin 4.16 ortalama ile yüksek, sınıf öğretmenlerinin ise 3.82 ortalama daha düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Fen bilimleri ve sınıf öğretmenlerinin PTÖ uygulamasına yönelik öz yeterlilik inanç düzeyleri ölçeğin genelinde çalışılan değişkenler açısından anlamlı farklılık göstermezken, mezun olunan bölüm, mesleki deneyim ve yerleşim yeri açısından ölçeğin farklı boyutlarında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir.Öğe Genotoxic effects of cadmium on tolerant and sensitive wheat cultivars(Triveni Enterprises, 2015) Mutlu, Fatma; Mutlu, BirolIn the present study, genotoxic properties of cadmium (Cd) in seedlings of wheat (Triticum vulgare L.) cultivars, chosen as cadmium tolerant (Sonmez-2001) and sensitive (Quality) seedlings, were evaluated by using randomly amplified polymorphic DNA(RAPD-PCR). After cadmium treatment, significant changes were observed on RAPD profiles of these cultivars. Genomic template stability (GTS) and cluster of similarity (UPGMA) were studied. GTS rates demonstrated that cv. Quality; which is a sensitive cultivar, was more affected. Furthermore, the distinguishing specific markers between tolerant and sensitive cultivars were determined. It can be concluded that DNA polymorphisms detected by RAPD-DNA, can be considered as a powerful biomarker assay for detection of the genotoxic effects of Cd stress.Öğe INVESTIGATION OF ANTIOXIDANT ENZYME ACTIVITIES IN WHEAT (TRITICUM AESTIVUM L.) CULTIVARS DEPENDING ON NITRIC OXIDE APPLICATION UNDER CADMIUM STRESS(Parlar Scientific Publications (P S P), 2018) Mutlu, Fatma; Yurekli, Fusun; Kirecci, Oguz; Dengiz, FatmaWheat cultivars chosen for their cadmium (Cd) tolerance (Sonmez-2001) and sensitivity (Quality) were grown in Hoagland solution for 5 days and then they were treated with 50, 100 and 200 mu M sodium nitroprusside (SNP), a NO donor, with 9 mM Cd. Samples were taken at 24th and 72nd hours after the administration. In the present study, when examining changes in activities of antioxidant enzymes (SOD, CAT, APX, and GST) which are known as internal defense systems built up by cultivars against Cd stress, these enzymes were observed to pose different responses compared to Cd and Cd+SNP administrations. Malondialdehyde (MDA) concentration in plant tissues were also determine comparatively in order to find out lipid peroxidation. The obtained results showed that Cd stress significantly increased lipid peroxidation, superoxide dismutase (SOD), catalase (CAT), ascorbate peroxidase (APX) and glutathione S-transferase (GST) activities. This increase was found to be higher at various rates in different treatments in sensitive cultivar Quality compared to tolerant cultivar Sonmez-2001. Cd+SNP treatments increased antioxidant enzyme activities throughout the applications compared to cadmium. This increase was determined to be significant especially in Quality cultivar and thus substantially reduced Cd toxicity. Some Cd+SNP treatments lead to decline in enzyme activities and decrease in lipid peroxidation. In Sonmez cultivar, Cd+100 mu M SNP treatment decreased catalase activity at 24th and 72nd hours compared to cadmium treatment; Cd+50 mu M SNP reduced GST activity at 72nd hour in both cultivars. Cd+SNP treatments increased MDA levels identified at 24th and 72nd hours in Quality cultivar compared to cadmium treatment; but it led to decrease MDA levels in Sonmez cultivar. This decrease was found as 46.40% in Cd+ 100 mu M SNP treatment and 51.43% in Cd+ 200 mu M SNP treatment at 72nd hour. Based on the decrease in MDA level in Sonmez cultivar, especially at 24th hour, Quality cultivar was found to have higher MDA content than Sonmez cultivar. NO demonstrated a reduced or counteractive effect on the Cd-induced increase in the activities of some typical antioxidant enzymes. These results indicate that SNP has great application potential for improving the growth of plants under heavy metal stress such as Cd toxicity.Öğe Kadmiyum uygulamaaasına bağlı olarak buğday (Triticum Aestivum L.) bitkisinde nitrik oksit ve poliamin düzeylerinin araştırılması(2013) Yürekli, Füsun; Mutlu, Fatma[Abstract Not Available]Öğe Polyamine and Laccase Production under Cadmium Stress in Trametes (Coriolus) versicolor and Funalia trogii(Ekoloji, 2014) Mutlu, Fatma; Kahraman, Sibel; Apohan, ElifÖz: Bu çalışmada, artan konsantrasyondaki kadmiyum (Cd) (0.1-200 mg/L) uygulamasının, ağır metalcevabında indikatör olan serbest poliaminlerin düzeyine ve lakkaz aktivitelerine olan etkisi beyaz çürükçülfunguslardan Trametes (Coriolus) versicolor and Funalia trogii ' de 6. ve 15. günlerde araştırıldı.Spermidin (Spd) her iki beyaz çürükçül fungusta da en yoğun bulunurken, Spermin (Spm) ve Putresin(Put) sadece eser düzeyde bulundu ya da belirlenemedi. En yüksek Spd düzeyi (1952.05 ?g/DW; 2391.54?g/DW) 1 ppm Cd uygulanan 15 günlük inkübasyon süresindeki sırasıyla T. versicolor and F. trogii ' de tespitedildi. Her iki türdeki lakkaz aktivitesi özellikle 15 günlük kültürlerde kendi kontrollarına göre önemlidüzeyde artış gösterdi. Lakkaz aktivitesinde en yüksek artış, 100 ppm Cd uygulanan 15 günlük T. versicolorkültürlerinde kontrol grubuna göre 19 kat daha yüksek bulunarak elde edildi. Kuru ağırlık 0.1 ve 1 ppm Cduygulanan 6 ve 15 günlük T. versicolor kültürlerinde belirgin bir artış göstermiştir. 6 ve 15 günlük F. trogiikültürlerinde bütün uygulama gruplarında elde edilen kuru ağırlık kontrol grubu ile kıyaslandığındabelirgin bir artışa neden olmuştur. Bu çalışma sonucu, kadmiyum uygulanan T. versicolor ve F. trogii kültürlerinde serbest Spd düzeyi ve lakkazaktivitesinde artış olduğunu gösterdi. Cd stresi altındaki T. versicolor ve F. trogii 'de serbest Spd düzeyi velakkaz aktivitesindeki artış ağır metal stresi ile mücadelede rol oynadığı fikrini verdi. Başlık (İngilizce): Kadmiyum Stresi Altındaki Trametes (Coriolus) versicolor ve Funalia trogii 'de Poliamin ve Lakkaz Üretimi Öz (İngilizce): In the present study the effect of increasing the concentrations of the heavy metal cadmium (Cd) (0.1-200ppm) on the free polyamines (PAs) level and laccase activity was studied in the white rot fungi Trametes(Coriolus) versicolor and Funalia trogii at 6 and 15 days. Spermidine (Spd) was the most abundant PA in the two white rot fungi, while Spermine (Spm), andPutrescine (Put) were found only in trace amounts or were not determined. The highest Spd levels(1952.05 ?g/DW and 2391.54 ?g/DW) were observed in 1 ppm Cd at 15 days of incubation in T. versicolorand F. trogii respectively. The laccase activity of both species, especially in the 15-day cultures, showed asignificant increase compared to the control. The highest increase was evident at 100 ppm Cd where thelaccase activity was over 19 fold higher than that of the control sample in the 15 day culture of T. versicolor.The dry biomass in the 0.1 and 1 ppm Cd concentrations showed a significant increase in T. versicolor in thesix and 15 day incubation periods. In all cases, the dry biomass in both the six and 15 day cultures of F. trogiishowed a significant increase compared to the control cultures.The findings gathered through this study show that Cd can amplify free Spd levels and increase laccaseactivity in T. versicolor and F. trogii. This increase under Cd stress suggests their possible role in combatingthe adverse effect of heavy metalÖğe Polyamine and Laccase Production under Cadmium Stress in Trametes (Coriolus) versicolor and Funalia trogii(Foundation Environmental Protection & Research-Fepr, 2014) Mutlu, Fatma; Kahraman, Sibel; Apohan, ElifIn the present study the effect of increasing the concentrations of the heavy metal cadmium (Cd) (0.1-200 ppm) on the free polyamines (PAs) level and laccase activity was studied in the white rot fungi Trametes (Coriolus) versicolor and Funalia trogii at 6 and 15 days. Spermidine (Spd) was the most abundant PA in the two white rot fungi, while Spermine (Spm), and Putrescine (Put) were found only in trace amounts or were not determined. The highest Spd levels (1952.05 mu g/DW and 2391.54 mu g/DW) were observed in 1 ppm Cd at 15 days of incubation in T versicolor and F. trogii respectively. The laccase activity of both species, especially in the 15-day cultures, showed a significant increase compared to the control. The highest increase was evident at 100 ppm Cd where the laccase activity was over 19 fold higher than that of the control sample in the 15 day culture of T versicolor. The dry biomass in the 0.1 and 1 ppm Cd concentrations showed a significant increase in T versicolor in the six and 15 day incubation periods. In all cases, the dry biomass in both the six and 15 day cultures of F. trogii showed a significant increase compared to the control cultures. The findings gathered through this study show that Cd can amplify free Spd levels and increase laccase activity in T versicolor and F. trogii. This increase under Cd stress suggests their possible role in combating the adverse effect of heavy metal stress.Öğe Salinity-induced changes of free and bound polyamine levels in sunflower (Helianthus annuus L.) roots differing in salt tolerance(Pakistan Botanical Soc, 2007) Mutlu, Fatma; Bozcuk, SunaThe effect of salt stress (50, 100 and 150 nM NaCl) on the endogenous levels of free, bound and total polyamines was studied in root tissues of salt tolerant (Coban) and salt sensitive (Sanbro) cultivars of sunflower (Helianthus ammuus L.) plants for the 5(th), 15(th) and 25(th) days of the growth periods. The amounts of free, AS-bound and total Spm increased in root tissues of sunflower plants subjected to salt stress for different periods of time while the levels, of other polyamine titers were Or unchanged significantly. The increase in some polyamine titers in either decreased in general or unchanged significantly. The increase in some polyamine titer in sunflower root tissues under salinization suggests their possible role in combating the adverse effect of salinity stress. The salt tolerance in sunflower plants was related to the excessive accumulation of total polyamines in root tissues of salt tolerant cultivar Coban under saline condition.Öğe TÜRKİYE’DE 2018 YILINDA UYGULAMAYA KONULAN FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS PROGRAMININ 1998 ve 2006 LİSANS PROGRAMLARI İLE KARŞILAŞTIRILMASI(2020) Arduç, Mehmet Akif; Taşkın, Gökhan; Mutlu, FatmaÖz: Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de 2018 yılında uygulamaya konulan ve önceki programlara göre önemli değişiklikler içeren fen bilgisi öğretmenliği lisans programını, 1998 ve 2006 yıllarında uygulanmış olan programlar ile “Alan Eğitimi”, “Meslek Bilgisi”, “Genel Kültür” ve “Seçmeli Dersler” olarak 4 alt temada analiz etmektir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak 2018, 2006 ve 1998 yıllarında Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlanan fen bilgisi öğretmenliği lisans programları kullanılmıştır. Elde edilen bulgular betimsel analiz tekniği ile çözümlenmiştir. Çalışma sonucunda, 2018 lisans programı ile 1998 ve 2006 lisans programları arasında “Alan Eğitimi”, “Meslek Bilgisi”, “Genel Kültür” ve “Seçmeli Dersler”’in adı, saati, dönemleri ve sayıları kapsamında farklılıklar taşıdığı belirlenmiştir. Güncel programda, alan eğitimine ait teorik ders saatlerinin azaltıldığı, uygulama ders saatlerinin değişmediği; meslek bilgisi teorik ders saatlerinin artırıldığı, uygulama ders saatlerinin ise azaltıldığı görülmüştür. Ders sayısı açısından en büyük değişiklik 1998’de 11; 2006’da 13; 2018 programında ise 22 farklı dersle meslek bilgisi alanında belirlenmiştir. Ayrıca güncel programda eklenerek diğer programlarda yer almayan dersler ile seçmeli ders oran ve ders çeşitliliğinde artış tespit edilmiştir. Güncel programda öğretmenlik uygulamasına bir basamak oluşturan Okul Deneyimi dersinin ise programdan kaldırıldığı görülmektedir. Diğer taraftan araştırma sonucunda programların karşılaştırmalı olarak incelenmesiyle yeni programın olumlu ve olumsuz yönleri ortaya konarak öneriler sunulmuşturÖğe Tuz stresinde büyütülen ayçiçeği bitkilerinde zamana bağlı olarak poliamin, protein, prolin ve iyon değişimleri(2002) Bozcuk, Suna; Mutlu, FatmaBu çalışmada tuza dayanıklı (Çoban) ve duyarlı (Sanbro) olan iki ayçiçeği (Helianthus annuus L.) çeşidinin tohumları ile kök, gövde ve yaprak dokularında serbest, bağlı ve total poliamin düzeyleri, ayrıca yaprak dokularında prolin, protein ve bazı iyon ($Na^{+}$, $K^{+}$, $CI^{-}, $K^{+}$/$Na^{+}$) miktarları üzerine değişik konsantrasyonlardaki tuz stresinin (50, 100 ve 150mM) etkileri zamana bağlı olarak 5, 15 ve 25. günlerde araştırılmıştır. Kuru tohumlarda serbest Spm., Spd., AS-bağlı Spd. ve total poliamin düzeylerinin tuza duyarlı çeşit olan Sanbro'da, dayanıklı olan Çoban çeşidine göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Yirmidört saat süreyle değişik konsantrasyonlardaki tuzlu kültür çözeltilerinde ıslatılmış tohumlarda tuz stresi, Sanbro tohumlarında serbest ve AS-bağlı Spm. düzeylerinde, ayrıca her iki çeşitte de serbest, AS-bağlı, AINS-bağlı ve total Spd., AINS-bağlı ve total Spm. ve düzeylerinde azalmaya neden olmuştur. Serbest Put. ise kuru tohumlarda tespit edilememiş, tuzlu kültür çözeltileri ile ıslatılan tohumlarda eser düzeyde tespit edilebilmiştir. Değişik sürelerde tuz stresine maruz kalan ayçiçeği bitkilerinin farklı dokularında (kök, gövde ve yaprak) serbest, AS-bağlı ve total Spm. miktarı artmış, fakat diğer poliamin çeşitlerinin düzeyinde genellikle ya azalma görülmüş ya da herhangi bir değişiklik saptanamamıştır. Tuz uygulaması ile yaprak dokularındaki prolin, protein ve çeşitli iyon ($Na^{+}$, $K^{+}$, $CI^{-}, $K^{+}$/$Na^{+}$) düzeyleri de tuz konsantrasyonu, zaman ve çeşide bağlı olarak genel anlamda önemli değişimler göstermiştir. Çalışmanın esas amacı, tuz stresi altındaki bitkilerde poliamin birikiminin, strese adaptasyon mekanizmasında ve tuza dayanıklı çeşitlerin seçilmesinde birer kriter olarak kullanılıp kullanılamayacağının belirlenmesidir. Bu nedenle tuz-poliamin ilişkisi ve incelenen diğer fizyolojik parametreler arasındaki muhtemel bağlantılar ayrıntılı bir şekilde tartışılmıştır.Öğe ÜSTÜN YETENEKLİ ÖĞRENCİLERİN VE ÜSTÜN YETENEKLİ OLMAYAN AKRANLARININ ÖĞRENME STİLLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI: MALATYA İLİ ÖRNEĞİ(2020) Alkan, İclal; Nacaroğlu, Oğuzhan; Mutlu, FatmaÖz: Bu araştırma üstün yetenekli öğrencilerin ve üstün yetenekli olmayan akranlarının baskın öğrenme stillerini belirlemek ve öğrencilerin öğrenme stillerinin cinsiyet, sınıf düzeyi ve yaş aralığı değişkenlerine göre ilişkilerini saptamak amacıyla yapılmıştır. Çalışma 2018-2019 eğitim öğretim yılının güz döneminde Malatya Bilim ve Sanat Merkezi’nde öğrenimlerine devam eden 187 üstün yetenekli öğrenci (87 kız, 100 erkek) ile devlet okullarında öğrenim gören 188 öğrenci (96 kız, 92 erkek) ile yürütülmüştür. Bu doğrultuda öğrencilerin öğrenme stillerini belirlemek amacıyla, Kolb (1999) tarafından geliştirilen, Evin Gencel (2007) tarafından Türkçeye uyarlanarak geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılan Kolb Öğrenme Stili Envanteri-III (KÖSE-III) kullanılmıştır. Ölçeğin boyutları için güvenirlik katsayıları 0.69 ile 0.75 arasında bulunmuştur. Veriler betimsel istatistikler ve kay-kare testi kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırma bulgularına göre; çalışmaya katılan üstün yetenekli öğrencilerin sahip oldukları öğrenme stillerinin baskın olarak “Yerleştiren” (%35.3), “Değiştiren” (%27.8) ve “Ayrıştıran” (%25.1) olduğu görülürken; üstün yetenekli olmayan akranlarının ise “Değiştiren” (%45.7) ve “Yerleştiren” (%27.1) öğrenme stillerine sahip oldukları görülmüştür. Öğrecilerin öğrenme stilleri her iki öğrenci grubunda da cinsiyet, sınıf düzeyi ve yaş aralığına göre anlamlı bir şekilde farklılaşmamıştır.