Çocuklarda yüz kırıkları
Küçük Resim Yok
Dosyalar
Tarih
2002
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Kulak Burun Boğaz Klinikleri
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Öz: Amaç: Maksillofasyal kırıklı çocuk olgularda kırıkların özellikleri ve tedavi sonuçları değerlendirildi. Hastalar ve Yöntemler: 1994-2002 yılları arasında kliniğimizde maksillofasyal kırık nedeniyle tedavi gören 32 çocuk (19 erkek, 13 kız; ort. yaş 8; dağılım 2-16) yaş, cinsiyet, etyoloji, kırıkların oluşumunda mevsimsel dağılım, kırık yerleşimi ve uygulanan tedaviler açısından değerlendirildi. Bulgular: On bir olgu (%34.4) beş yaş ve altında, 21 olgu (%65.6) altı yaş ve üzerinde idi. Kırıkların, en sık motorlu araç kazası sonucu (%59.4) oluştuğu saptandı. Yirmi sekiz olguda mandibula kırığı (%87.5), sekiz olguda (%25) burun kırığı, yedi olguda (%21.9) maksilla kırığı gözlendi. On beş olguda açık redüksiyon ve internal fiksasyon, üç olguda açık redüksiyon ile birlikte internal ve eksternal fiksasyon, 11 olguda da kapalı redüksiyon ve eksternal fiksasyon uygulandı. Üç olgu sadece takip edildi. Hiçbir olguda tedavi sırasında veya sonrasında ciddi bir sorunla karşılaşılmadı. Sonuç: Çocuklarda oluşan yüz kemik kırıklarının tedavisinde çocuğun gelişim dönemi ve kemik yapısının büyüme sürecinde olduğu göz önüne alınmalıdır.
Abstract: Objectives: We evaluated the characteristics of fractures and treatment results in pediatric patients with maxillofacial fractures. Patients and Methods: The study included 32 children (19 boys, 13 girls; mean age 8 years; range 2 to 16 years) who underwent treatment for maxillofacial fractures between 1994 and 2002. The patients were evaluated with respect to age, sex, etiology, seasonal distribution of fracture occurrence, fracture localization and treatment results. Results: The majority of patients (n=21 ; 65.6%) were at the age of, or older than, six years. Motor-vehicle accidents were the main cause (59.4%) of fractures. Twenty-eight patients (87.5%) had mandibular fractures, eight patients (25%) had nasal fractures, and seven patients (21.9%) had maxillary fractures. Treatment comprehended open reduction and inter-nal fixation in 15 patients, open reduction with internal and external fixation in three patients, and close reduction and external fixation in 11 patients. Three patients were monitored without any intervention. No complications occurred during or after treatment. Conclusion: Treatment of pediatric facial fractures requires consideration of developmental features of the child and bone structure.
Abstract: Objectives: We evaluated the characteristics of fractures and treatment results in pediatric patients with maxillofacial fractures. Patients and Methods: The study included 32 children (19 boys, 13 girls; mean age 8 years; range 2 to 16 years) who underwent treatment for maxillofacial fractures between 1994 and 2002. The patients were evaluated with respect to age, sex, etiology, seasonal distribution of fracture occurrence, fracture localization and treatment results. Results: The majority of patients (n=21 ; 65.6%) were at the age of, or older than, six years. Motor-vehicle accidents were the main cause (59.4%) of fractures. Twenty-eight patients (87.5%) had mandibular fractures, eight patients (25%) had nasal fractures, and seven patients (21.9%) had maxillary fractures. Treatment comprehended open reduction and inter-nal fixation in 15 patients, open reduction with internal and external fixation in three patients, and close reduction and external fixation in 11 patients. Three patients were monitored without any intervention. No complications occurred during or after treatment. Conclusion: Treatment of pediatric facial fractures requires consideration of developmental features of the child and bone structure.
Açıklama
Yıl: 2002Cilt: 4Sayı: 3ISSN: 1302-8537Sayfa Aralığı: 119 - 124Metin Dili:Türkçe
Anahtar Kelimeler
Kaynak
Kulak Burun Boğaz Klinikleri
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
4
Sayı
3
Künye
KALCIOĞLU M. T,KIZILAY A,ALADAĞ İ,KARATAŞ E,ÖZTURAN O (2002). Çocuklarda yüz kırıkları. Kulak Burun Boğaz Klinikleri, 4(3), 119 - 124.