Türkiye'deki diş hekimlerinin süt ve genç daimi dişlerdeki restorasyon eşiklerinin ve restoratif materyal seçimlerinin değerlendirilmesi

Küçük Resim Yok

Tarih

2022

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

İnönü Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Amaç: Çalışmanın amacı, diş hekimlerinin çocuklarda, süt ve sürekli molar dişlerindeki çürüklerin yönetiminde aldıkları restoratif tedavi kararlarını değerlendirmek ve alınan kararların hangi demografik özelliklerle ilişkili olduğunu araştırmaktır. Materyal ve Metot: Ülkemizdeki diş hekimliği eğitimine, kullanılan terminolojiye ve güncel tedavi yaklaşımlarına uygun şekilde anket soruları oluşturuldu. Anket soruları 3 ana başlıkta hazırlandı; demografik sorular, günlük tedavi rutinlerine ilişkin sorular ve klinik vaka örnekleriyle hazırlanmış çoktan seçmeli sorulardır. Katılımcıların hazırlanan vakalardan yola çıkarak süt ve daimi molar dişlerin tedavisinde restoratif tedavi önerecekleri oklüzal ve arayüz lezyonları seçmeleri istendi. Ayrıca, restore etmeyi seçtikleri lezyonun tedavisinde kullanacakları hazırlık tekniğini ve restoratif materyali de seçtiler. Bulgular: Ankete katılan ve cevapları değerlendirilen katılımcı sayısı 345'ti. Katılımcıların %69.3'ü kadın ve %30.7'si erkekti. Katılımcıların %47.8'si genel diş hekimi (GDH), %26.7'si pedodontist, %8.1'i restoratif diş tedavisi (RT) uzmanı ve %17.4'ü 5. sınıf öğrencisiydi. Genç daimi dişlerin arayüz lezyonlarında; katılımcıların %20,2'siderece 1 ve 2'yi eşik olarak seçti. Tüm katılımcıların %65'i kutu preparasyon yöntemini tercih etti. Daimi dişlerin oklüzal lezyonlarında; en çok tercih edilen eşik değeri Derece 4'tü ve en çok konservatif preparasyon seçildi. Süt dişlerinde yüksek risk grubunda, düşük risk grubuna göre mine seviyesindeki lezyonlara müdahale kararı 4 kat fazlaydı. Süt dişi arayüz lezyonlarında; en çok tercih edilen eşik değeri Derece 3'tü. Daimi dişlerde en çok kompozit ve süt dişlerinde en çok kompomer materyalleri tercih edildi. Sonuç: Anket çalışmasından yola çıkarak, Türkiye'deki diş hekimlerinin erken müdahale etme eğilimlerinin yüksek olduğu sonucuna varıldı. Bireyin bulunduğu risk grubu, hekimin yaşı, mesleki yılı, eğitimi, uzmanlık alanı gibi faktörlerin çürük yönetiminde etkili faktörlerdir.
Aim: The aim of the study is to evaluate restorative treatment decisions taken by dentists in management of caries in primary and permanent molars in children and to investigate which demographic characteristics the decisions taken were related to. Materials and Methods: Questionnaire were created in accordance with dentistry education in our country, terminology used and current treatment approaches. Survey questions were prepared under 3 main headings; demographic questions, questions about daily treatment routines, and multiple choice questions prepared with clinical case examples. Based on the prepared cases, the participants were asked to choose the occlusal and interface lesions to recommend restorative treatment in the treatment of primary and permanent molars. They also chose the preparatory technique and restorative material they would use to treat the lesion they chose to restore. Results: The number of participants who participated in the survey and whose answers were evaluated was 345. 69.3% of the participants were female and 30.7% were male. Of the participants, 47.8% were general dentists, 26.7% were pedodontists, 8.1% were restorative dentistry specialists, and 17.4% were students at 5th class. In interface lesions of young permanent teeth; 20.2% of the participants chose grades 1 and 2 as thresholds. 65% of all participants preferred the box preparation method. In occlusal lesions of permanent teeth; Grade 4 was the most preferred cutoff and the most conservative preparation was chosen. In primary teeth, the decision to intervene in enamel-level lesions was 4 times higher in the high-risk group than in the low-risk group. In primary tooth interface lesions; the most preferred threshold value was Grade 3. Composite materials were most preferred in permanent teeth and compomer materials were preferred most in primary teeth. Conclusion: Based on the survey study, it was concluded that dentists in Turkey have a high tendency to intervene early. Factors such as the risk group of the individual, the physician's age, professional year, education, and field of expertise are effective factors in caries management.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

VURAL, H.(2022). Türkiye'deki diş hekimlerinin süt ve genç daimi dişlerdeki restorasyon eşiklerinin ve restoratif materyal seçimlerinin değerlendirilmesi,İnönü Üniversitesi / Diş Hekimliği Fakültesi / Çocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı / Pedodonti Bilim.