Intraperitoneal rupture of the hydatid cyst disease: Single-center experience and literature review

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2020

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Abstract: BACKGROUND: The primary aim of this study was to present our experience in the intraperitoneal rupture of the hydatid cyst in the guidance of literature data. METHODS: Demographical, clinical, radiological and postoperative follow-up data of 29 patients who underwent surgical treatment in our institution with the diagnosis of intraperitoneal rupture of the hydatid cyst from January 2003 to July 2020 were analysed retrospectively in this study. RESULTS: Among the 29 patients with an age range of from 16 to 79 years (median= 39, IQR=25.5), 16 were male (55.2%), and 13 were female (44.8%). Intraperitoneal rupture of the hydatid cyst was spontaneous in 21 (72.4%), traumatic in seven (24.13%) (two of them were iatrogenic) and was due to shotgun in one patient. Vast majority of the patients were admitted to the emergency department in the first 24 hours after the onset of sign and symptoms. WBC varied from 8.600 to 30.900/mm3 (median=12.100, IQR=5.7). Ruptured cysts were localised in liver (n=25, 86.2%), in spleen (n=2, 6.89%) or in pelvis (n=2, 6.89%) and diameter varied from 40 to 200 mm (median=90, IQR=50). Among the cysts ruptured in liver, 19 (76%) of them were localised in the right lobe. Among the ruptured cysts of the liver, 20 (80%) of them underwent conservative surgery (e.g., partial pericystectomy), the remaining five patients (20%) underwent a radical surgical treatment (e.g., pericystectomy). A biliary orifice was diagnosed during surgical exploration in either cyst cavity or cut surface of the liver in 12 (48%) of the patients. Patients with a dilated common bile duct or a visible biliary duct orifice in cystic cavity underwent common bile duct exploration and T-tube drainage procedure (n=6, 24%). One patient died on postoperative day one, due to cardiopulmonary complications secondary to cyst rupture. All along the postopeartive follow-up of median 1416 days, seven (24.1%) patients were diagnosed for diseased recurrence. CONCLUSION: Intraperitoneal rupture of the hydatid cyst is a life-threatening complication of hydatid cyst disease, for which diagnosis without delay and timing of surgical treatment is essential. Anaphylactic shock require rapidly initiation of medical treatment against allergic reactions. Despite scolocidal agents, vesicular spread into peritoneal cavity accounts for the major risk factor for disease recurrence. Hence, abdominal cavity should be explored cautiously.
Öz: AMAÇ: Bu çalışmanın amacı, intraperitoneal hidatik kist rüptürü gelişen hastalarla ilgili merkezimizin deneyimlerini literatür verileri ışığında sunmaktır. GEREÇ VE YÖNTEM: Ocak 2003 ile Temmuz 2020 tarihleri arasında kliniğimiz tarafından intraperitoneal hidatik kist rüptürü sebebiyle ameliyat edilen 29 hastanın demografik, klinik, radyolojik ve ameliyat sonrası takip verileri geriye dönük olarak incelendi. BULGULAR: Yaşları 16 ile 79 yıl (median=39, IQR=25.5) arasında değişen 29 hastanın 16’sı (%55.2) erkek ve 13’ü kadın idi. Hastaların 21’inde (%72.4) spontan, yedisinde travmatik (iyatrojenik=2) ve birinde ateşli silah yaralanmasına bağlı hidatik kist rüptürü gelişti. Hastaların çoğu semptom ve bulguların başlamasından sonraki ilk 24 saat içinde acil servise başvurmuştu. WBC sayıları 8.600 ile 30.900/mm3 (median=12.100, IQR=5.7) arasında değişmekteydi. Rüptüre kistlerin 25’i (%86.2) karaciğer, ikisi dalak ve geriye kalan ikisi pelvisteydi. Karaciğerde rüptüre olan kistlerin 19’u (%76) sağ lobtaydı. Rüptüre kistlerin çapları 40 mm ile 200 mm (median=90, IQR=50) arasında değişmekteydi. Karaciğer yerleşimli rüptüre kistlerin 20’sine (%80) konservatif cerrahi (parsiyel perisistektomi) işlem uygulanırken geriye kalan beş (%20) hastaya radikal cerrahi (perisistektomi) işlem uygulandı. Cerrahi işlem sırasında karaciğer yerleşimli rüptüre kistlerin 12’sinde (%48) kist kavitesinde veya karaciğer kesi yüzeyinde safra orifisi tespit edildi. Koledok çapı geniş olan veya kist kavitesinde geniş safra orifisi olan altı (%24) hastaya koledok eksplorasyonu ve t-tube drenaj işlemi uygulandı. Bir hasta kist rüptürüne ikincil kardiyopulmoner komplikasyonlar sebebiyle ameliyat sonrası birinci günde kaybedildi. Ameliyat sonrası median 1416 günlük takipte yedi (%24.1) hastada nüks gelişti. TARTIŞMA: Intraperitoneal rüptür hidatik kist hastalığının hayatı tehdit eden bir komplikasyonudur. Hızlı tanı ve cerrahi tedavinin zamanlaması hayatidir. Anaflaktik komplikasyon gelişen hastalarda allerjik reaksiyonlara yönelik tıbbi tedaviye olabildiğince hızlıca başlanmalıdır. Her ne kadar skolosidal ajanlar kullanılsa bile rüptür sonucunda periton boşluğuna dökülen kız veziküller daha sonra nüks gelişmesi için en önemli risk faktörüdür. Bu yüzden tüm karın boşluğu itina ile kontrol edilmelidir.

Açıklama

DOI: https://doi.org/10.14744/tjtes.2020.32223

Anahtar Kelimeler

Kaynak

Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Dergisi

WoS Q Değeri

Q4

Scopus Q Değeri

Q2

Cilt

26

Sayı

5

Künye

KOÇ C,AKBULUT A. S,ŞAHİN T. T,TUNCER A,YILMAZ S (2020). Intraperitoneal rupture of the hydatid cyst disease: Single-center experience and literature review. Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Dergisi, 26(5), 789 - 797. Doi: 10.14744/tjtes.2020.32223