Yazar "Koca, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The Effects of Workload Excess on Quality of Work Life in Third-Level Healthcare Workers: A Structural Equation Modeling Perspective(Mdpi, 2024) Koca, Mehmet; Deniz, Serdar; Inceoglu, Feyza; Kilic, AliExamining the workload and working conditions of healthcare workers is crucial regarding the quality of the work life of employees and the quality of services provided. This study aims to determine the effects of the perceptions of workload on the quality of work life of health personnel working in two different tertiary hospitals affiliated with the Ministry of Health and the Higher Education Institution in Turkiye with structural equation modeling. This study was conducted in two hospitals in Malatya province: Inonu University Turgut ozal Medical Center affiliated with the Higher Education Institution and Malatya Training and Research Hospital affiliated with the Ministry of Health. The mean score of the Individual Workload Perception Scale was 106.18 +/- 16.5, and the mean score of the Work-related Quality of Life Scale was 66.39 +/- 15.33. Total workload scores had a statistically significant positive effect on total quality of work life scores (beta 1 = 0.98; p = 0.001). It was concluded that there was a statistically significant relationship between workload and quality of work life and age, unit of employment, working time in the profession, and hospital type.Öğe Harf Devrimine Giden Yolda Bir Kilometre Taşı: Elifba Raporu (Transkript Metin)(2021) Koca, MehmetTanzimat dönemi modernleşme hareketleriyle başlayan alfabe tartışmaları, 1928’e kadar ülkemizde çözüme ulaşmayı bekleyen en uzun süreli tartışmaların başında gelmiştir. O dönem alfabe sorununa getirilen ilk çözüm önerisi Arap alfabesinin tadil edilmesi ve harflerin ayrı yazılması, ikincisi öneri ise Arap alfabesi yerine Latin alfabesinin kullanılması olmuştur. Tanzimat ve meşrutiyet dönemlerinde süre gelen bu alfabe tartışmaları cumhuriyet döneminde de tüm hararetiyle devam etmiştir. Harf devrimi, Mustafa Kemal’in en çok önemsediği devrimlerin başında gelmekteydi. Bu sebeple kesin başarı için devrimin alt yapısını hazırlayarak en uygun zaman ve şartlar beklenmiştir. 1928 yılına gelindiğinde artık her alanda tartışılan bu alfabe meselesinin çözümü için Dil Encümeni adıyla bir komisyon kurulmuştur. İki ay içerisinde çalışmalarını tamamlayan komisyon Elifba Raporu adını verdiği bu raporu 1 Ağustos 1928 tarihinde Mustafa Kemal’e sunmuş ve rapor, onun da tavsiye ve düzeltmeleriyle son halini almıştır. Raporun tamamlanmasıyla Tanzimat’tan beri tartışılagelen alfabe meselesi kesin bir şekilde çözüme kavuşturulmuştur. Alanında uzman isimler tarafından on yedi farklı ülkenin alfabe ve gramer yapıları incelenerek hazırlanan bu rapor, harf devriminin bilimsel temellere dayandırılması açısından oldukça önemli bir rapordur. Bugün harf devrimini konu alan bütün çalışmalarda Elifba Raporu’ndan bahsedilmesine rağmen raporun tamamının Latin harflerine transkribe edilmiş hali bulunmamaktadır. Bu çalışmada raporun tamamı orijinal haliyle transkribe ederek bu alanda çalışma yapan tüm araştırmacılara bir katkı sunmak amaçlanmıştır.Öğe İran'da Rıza Şah Dönemi modernleşme hareketleri: 1925-1941(İnönü Üniversitesi, 2013) Koca, MehmetBüyük ve köklü bir geçmişe sahip olan ve asırlardır Türkiye?nin doğu komşusu olan İran, yakın bir zamanda Rıza Şah Pehlevi?nin liderliğinde geniş çaplı bir reform hareketine sahne olmuştur. Kaçar Hanedanlığının, devleti ayakta tutabilmek için başlattığı reform hareketleri başarıya ulaşmamış, ülke içeride aşiret isyanlarına, dışarıda ise Rus ve İngiliz müdahaleleriyle yıkılmanın eşiğine gelmişti. İran I. Dünya Savaşında tarafsızlığını ilan ettiyse de Rus ve İngiliz işgaline uğramaktan kurtulamamıştır. Savaş sonrası yaşanan kargaşa ortamından faydalanan Rıza Şah, Kaçar Hanedanlığını tasfiye edip, Pehlevi Hanedanlığının temellerini atmıştır. Rıza Şah, iktidara gelişiyle birlikte yüzyıllardır ?Persia? olarak bilinen ülkesinin adı da dâhil olmak üzere askeri, siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel alanlarda çok ciddi yenilik ve değişiklikler yapmıştır. Zorunlu askerlik yasasıyla birlikte ülkedeki asker sayısını arttırmış, orduyu teknik anlamda modernize etmiştir. Eğitim alanında ülkede ilköğretimi zorunlu hale getirip, çok sayıda okul açmıştır. Karayolu ve demiryolu ulaşımında büyük mesafeler kat edilmiş Trans-İran demiryolunu inşa ettirmiştir. Kılık Kıyafet Yasasını çıkartarak daha modern giysiler giyilmesi ve şapka kullanılmasını sağlamıştır. Bunun gibi birçok düzenlemeye imza atan Rıza Şah, on beş yıllık iktidarı süresince güçlü ve modern bir İran oluşturmanın hayalini kurmuş bunun için uğraş vermiştir.Öğe Türk sağının Türk soluna bakışı (1960-1971)(İnönü Üniversitesi, 2019) Koca, Mehmet27 Mayıs askeri müdahalesi sonrası hazırlanan anayasanın getirdiği hürriyetler serbestisi, Türk siyasi tarihinde hem sol ideolojinin hem de sağ ideolojilerin güç kazanmasına yol açmıştır. 27 Mayıs sonrasında yeniden canlanmaya başlayan milliyetçilik düşüncesi başlı başına bağımsız bir hareket olarak ortaya çıkmaktan ziyade, solun aksiyonuna karşı, bir reaksiyon olarak gelişmiş ve kısa zamanda siyasi ve sosyal hayatta ciddi bir ivme kazanmıştır. 1960'ların ortalarında yaşanan Kıbrıs sorunu ve Johnson mektubu gibi dış meseleler gençlik üzerinde büyük bir etki yaratarak, gençlerin milliyetçi duygularını tetiklemiştir. 1960'ların ikinci yarısında milliyetçi/muhafazakâr siyaset adamları ve öğrenciler tarafından başlatılan geniş çaplı teşkilatlanma çalışmaları hızla tamamlanarak, 1968 öğrenci olayları esnasında sol gruplara ve komünizm ideolojisine karşı büyük bir mücadele başlatılmıştır. Bu dönem sol örgütlerin elde ettikleri gücün etkisiyle üniversitelerde başlattıkları eylemler karşısında milliyetçi/muhafazakâr gençler, bu düşünceye sahip siyaset ve fikir adamlarının üzerlerindeki etkiye bağlı olarak, ülkedeki komünistlere ve komünizm ideolojisine yönelik düşmanca bir tavır geliştirmişlerdir. Avrupa'nın etkisiyle başlayan fakat ülkenin iç dinamikleri dolayısıyla kendine has bir hareket ortaya koyan Türkiye'deki 1968 gençlik olayları, ülke genelinde büyük bir toplumsal güce sahip olan komünizm karşıtı milliyetçilerle, Türkiye'de komünist bir hükümet kurmanın arzusu içerisinde olan sol grupları karşı karşıya getirmiştir. İki grup arasında önce protesto gösterileriyle başlayan olaylar zamanla dozunu arttırarak sonu ölümle biten karşılıklı çatışma ve şiddet olaylarına dönüşmüştür.Öğe Türkiye’de çok partili hayata geçiş sürecinde kurulan sosyalist partiler(İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2017) Koca, MehmetII. Dünya Savaşı yılları Türkiye tarihi açısından iç politikanın, tamamen dış politikaya bağlı olarak gelişip değişkenlik gösterdiği yıllardır. Türkiye, batı bloğunda yer almak için batının siyasal sistemlerine uyum sağlayacak adımlar atması gerektiğinin de bilincindeydi. Öncelikle iç siyasal sistemin ve kurumların düzenlenmesi gerekiyordu. Bu anlamda tek partili sistemin terk edilerek çok partili hayata geçmek, dış dinamikler açısından bir zorunluluktu. Ocak 1946 yılında Demokrat Parti kuruldu ve 27 yıllık tek partili siyaset dönemi sona erdi. Haziran 1946’da Cemiyetler Kanunu’nda yapılan değişikliğin ardından sınıf esasına dayalı parti ve dernek kurulmasının yasal zemini oluşmuş ve kısa sürede ardı ardına birçok parti ve sendika kurulmuştur. Kurulan bu partilerin büyük çoğunluğu sosyalist eğilimli olmuştur. II. Dünya Savaşının sona ermesinden sonra Türkiye, Sovyetler Birliğiyle yaşadığı krize rağmen ilişkilerini düzeltmeye gayret gösterse de bu durum bir sonuç vermemiş ve savaş sonunda Sovyetler Birliğinin, Türkiye’den bir takım taleplerde bulunması ilişkileri kopma noktasına getirmiştir. Savaş sonunda oluşan Sovyet tehdidine karşı Türkiye ise ABD’ye yakınlaşmayı seçenek olarak görerek bu doğrultuda hareket etmiş böylece soğuk savaş döneminde uygulanacak olan Türk dış politikasının temelleri bu dönemde atılmıştır. Ayrıca Türk-Sovyet ilişkilerinin bozulması ülke içerisindeki siyasetin de yön değiştirmesine sebebiyet vermiş, Türk solu üzerindeki baskıların daha da artmasına yol açmıştır. Anahtar Kelimeler: Soğuk Savaş, Çok Partili Hayat, Sosyalizm, Anti-Komünizm, Demokrasi, Seçim